Özellikle karma dişlenme döneminde çok fazla çocuğun dişlerinde çarpışıklık görülebiliyor. Bu dönemde çeneyi genişletip, dişlerin doğru yerde ve doğru düzgün sıralanmasını sağlamak için yapılan apareyler de mevcut. Pedodontistlere bu nedenle çok büyük görevler düşüyor. Göz ardı edilmemesi gereken ve çocuğun 11-12 yaşlarından sonra daimi dişlerinin olduğu dönemde daha rahat bir şekilde konforunun sağlanması için elimizden geleni yapıyoruz.
Okuyucularımıza biraz kendinizden bahseder misiniz?
Çocuk diş hekimiyim. Lisans ve doktora eğitimimi Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tamamladım. 12 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Çocuk diş hekimliğini tercih etmeden önce de çocuk hasta bakma yetisini içimde hissettiğim için bu alanla ilgiliydim. Amacım, diş hekimliğinde olmazsa olmaz branş olarak gördüğüm, yapabileceğim, ilgilenebileceğim ve ihtiyacın olduğunu bildiğim çocuklara yönelik bir çalışma yapmaktı. O yüzden çocuk diş hekimliğini seçtim. Halen klinisyen olarak çalışmaktayım.
Çocuklara dolgu, kanal tedavisi, ampütasyon nasıl uygulanıyor? Yetişkinlere uygulanan yöntemlerle çocuklara uygulanan yöntemler arasında farklılıklar var mı?
Çocuklara yapılan tedavinin yetişkinlere uygulanan tedavi ile arasında çok fazla bir fark yok. Çocukta en önemli şey, davranışı yönlendirebilmek. Öncelikle çocuğun diş hekimi fobisini ortadan kaldırmak ve çocuğa bir ön hazırlık yapmak gerekiyor. Yetişkin bir hastanın da çok fazla kaygısı olabilir ama en azından hekim tarafından komut alıp işleme daha açık hale gelebilir ama çocuklarda böyle bir durum yok. Çocuk ailenin kodladığı korkularla, çevresinin verdiği kaygılarla yüksek bir anksiyeteyle kliniğe başvuruyor. Bu nedenle öncelikle çocukla pozitif bir iletişim kurmak ve davranış yönlendirme tekniklerini çocukta uygulamak gerekiyor. “Her çocuk farklı bir hikaye” hep böyle söylüyorum. Çocukla iletişim kurduktan sonra yapılan dolgular, kanal tedavisi ya da ampütasyon tedavisi hemen hemen aynı prosedürler çerçevesinde yapılıyor. Ama süt dişleri daha farklı bir morfolojiye sahip. O nedenle süt dişlerine dolgu yaparken; süt dişinin düşme zamanı yakınsa kompomer dolgu, süt dişinin düşme yaşı daha fazlaysa kompozit dolgu uygulanıyor. Estetik dolgular da var. Strip ve zilkon kronları sayabiliriz. Estetik çalışmada birçok seçenek var. Genellikle aileler bize anne sütünden kaynaklı biberon çürüğü şikayetiyle başvuruyor. 2-3 yaşlarındaki çocukların ön 4 dişi tamamen çürük hatta kron harabiyetiyle kanal tedavisi olacak şekilde kliniğe başvuruyorlar. Bu çocukların yaşı küçük olduğu için tedavilerini oturarak yapmak mümkün değil. Genel anestezi ve sedasyon gibi çok iyi metotlar var. Bu yöntemler altında çocukların gereksinimlerini karşılıyoruz. Ön dişte estetik sağlanabiliyor. Kanal tedavisi de yine aynı şekilde alttaki daimi diş gelene kadar, üstteki süt dişi ağız ortamında tutmak için yapılan bir tedavi. Yetişkin daimi kanal tedavisi ile farkı kullanılan dolgu materyali. Onun dışında bütün prosedürler hemen hemen aynı. Ama çocuklarda genel olarak kanal tedavisi ya da ampütasyon yapılan, kron harabiyeti olan azı dişlerin üstüne paslanmaz çelik kron(PÇK) denilen bir kron uygulaması yapılıyor. Bunun nedeni de yapılan dolgunun çok çabuk düşmemesi ve izolasyon problemlerinin ortadan kalkmasını sağlayabilmek. Daha farklı teknikler de var. Hall tekniği de bunlardan bir tanesi. Hall tekniği; çürümeye başlayan bir dişi, tamamen ağız ortamından uzaklaştırmak için paslanmaz çelik kronla üzerini kapatıp dış ortamla alakasını keserek uygulanıyor.
Çocuk diş protezi uygulaması hangi durumlarda uygulanıyor?
Çocuk protezi genellikle sendromlu hastalarda kullanılıyor. Birçok sendrom var. Toplumda çok sık görülen ter ve tükürük bezlerinin fonksiyon yoksunluğu ya da tamamen yoksunluğu ile alakalı olarak çocukların dişlerinin sürmemesi ya da doğuştan eksik olmasıyla belirti gösteren sendromlar mevcut. Böyle çocuklarda hem estetik hem de çiğneme fonksiyonunun sağlanması için protez yapıyoruz. Kanal tedavisi üstüne estetik çözümler ya da dişi ağızda tutacak çözümler bulamadığımız zamanlarda da çocuğa protez yapıp kas gelişimini ve aynı zamanda kemiğin mevcudiyetini daha rahat koruması için böyle tedaviler yapılıyor. Protez yapılacak çocuğun protezi kullanabilecek yaşta olması gerekiyor. 5 yaş ve üzerindeki çocuklar protezi kullanmaya daha elverişlidir.
Koruyucu ve önleyici ortodontik tedavi hakkında bilgi alabilir miyiz? Çok gündemde olan bir tedavi. Bununla ilgili olarak bir pedodontist üzerine çok fazla görev düşüyor. Bu tedavi yöntemiyle herhangi bir diş kaybıyla birlikte, (çocukta dişin sürmesine zaman olduğu için) hemen yanındaki dişlerin çekim boşluğuna doğru kayarak o boşluğu kapatmasının önlenmesi sağlanır. Diş süreceği zamana kadar o yerin korunması için birçok seçenek mevcut. Bunlar yer tutucu olarak adlandırılıyor. Yer tutucular; sabit ve hareketli yer tutucular olmak üzere ikiye ayrılıyor. Sabit yer tutucular genellikle tek diş eksikliği ya da tek taraflı eksikliklerde kullanılıyor. Hareketli yer tutucu için çocuğun koopere olması gerekiyor. Çünkü takıp çıkarılabilen bir aparat bu. Bu nedenle çocukla iş birliği yapmak önemli. Özellikle karma dişlenme döneminde çok fazla çocuğun dişlerinde çarpışıklık görülebiliyor. Bu dönemde çeneyi genişletip, dişlerin doğru yerde ve doğru düzgün sıralanmasını sağlamak için yapılan apareyler de mevcut. Pedodontistlere bu nedenle çok büyük görevler düşüyor. Göz ardı edilmemesi gereken ve çocuğun 1112 yaşlarından sonra daimi dişlerinin olduğu dönemde daha rahat bir şekilde konforunun sağlanması için elimizden geleni yapıyoruz.
Diş travma vakalarında tedavi nasıl gerçekleştiriliyor?
Travma en çok çocuğun emekleme döneminden yürüme dönemine geçtiği sırada oluşuyor. Genellikle ev kazaları ya da çocuğun eşyalarla olan ilişkisi sebebiyle çeneye yada dişlere travma alabiliyor. İkinci en sıklıkla ise çocukların okulla tanıştığı ilk dönemlerde oluyor. Hiperaktif çocuklarda daha sık görülmekle birlikte okul kazaları oluyor. Çok fazla travma hastamız geliyor. Dişin tamamen diş soketinden uzaklaşması gibi durumlarda dişi süt içinde ya da steril bir ortamda koruyarak hemen hekime ulaştırmak ve sonrasında hekimin tedavi için gereken ortamı hazırlaması gerekiyor. Bu tür vakalarda yine kırılan parçayı bulabiliyorlarsa yanlarına almaları gerekiyor. Bu anlattıklarım genel olarak daimi dişler için. Ama süt dişlerinde avülse olan yani tamamen yerinden çıkan dişlerin tekrardan yerine yerleştirilmesi biraz daha zor. O yüzden ailenin bu konuda biraz daha bilinçli davranması gerekiyor.
Çürüklerin önlenmesi adına uygulanan flor jel ve flor vernik uygulamaları hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz?
Şu an çocuklara flor jel uygulanması ile ilgili Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın birlikte yürüttüğü bir çalışma var. Genellikle küçük yaş gruplarına, 2 buçuk yaşından sonra tükürme yeteneğini elde etmiş çocuklara flor vernik uygulaması yapılmaya başlıyor. Dişim yapısına katılan başlıca 2 mineral var. Birisi kalsiyum diğeri ise flor. Dişlerimizde bulunan apatit kristaline kalsiyum katılınca kalsiyum apatit, flor katılınca da flor apatit kristali tamamen oluşmuş ve güçlenmiş oluyor. Kalsiyumu biz günlük hayatımızda, öğünlerimizde sudan süte kadar birçok şeyle alabiliyoruz. Ama flor öyle değil. Flor minerali genellikle deniz ürünlerinde var ve çok az miktarda alabiliyoruz. Bu nedenle çocuklara belli periyotlarla flor vernik veya flor jel uygulamasıyla flor apatit kristalini güçlendirip, dişlerin çürüğe karşı daha dayanıklı olması ya da başlangıç derecesinde bir çürüğün durdurulması amacıyla yaptığımız tedaviler. Dişlerimizin yüzeyinde olan fissürler, çoğu çocukta daha derin oluyor. Yemek artıklarının oraya birikmesi ile birlikte hemen derinleşip aktif bir çürüğe geçebiliyorlar. Bu geniş ve derin fissürler, fissür örtücü denilen bir dolgu materyali ile kaplanıyor. Fissür örtücüler, diş yüzeyinde bir izolasyon ve parke görevi görerek dişlerin yüzeyini koruyor.
Çocuklarda hangi ilaç tedavilerini uygulamaktasınız?
Çocuklarda antibiyotik kullanımı çok önemli. Diş hekimliğinde en çok yazılan ilaç grubu, antibiyotiklerdir. Antibiyotikler sadece çürüklerde değil diş eti problemlerinde ya da oral dokuda olan herhangi bir enfeksiyonel durumda baskılamak üzerine kullanılan ilaçlar. Bu antibiyotiklerin böbreklerden ve karaciğerden atılımı var. Yanlış, uygunsuz ve kontrolsüz antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi gerekiyor. Derin çürük nedeniyle apse yapan ve kronikleşen dişler ara ara akutlaşıp enflamasyon geliştirmekte. Bu nedenle sürekli bir bilinçsiz antibiyotik kullanımı oluşmakta. Aslında buradaki antibiyotik kullanımının amacı, yüzde şişkinlikle belirti vermiş bir durumda enfeksiyonu baskıda tutup diş ile ilgili yapılması gereken ne varsa bu tedaviyi yapılacak uygun koşulların sağlanması. Genellikle çocuklarda antibiyotik kullanımı çok fazla. Aynı şekilde ağrı kesici kullanımı da var. Dentinox diş jeli, çocuğun diş sürme sırasında süremeyen, gece ağrısı yapan, ateşlendiren ve diş çıkma döneminde çocuğa huzursuzluk veren semptomları azaltmaya yönelik bir jel. Ağrı kesici etkisi de var. Masajla birlikte çocuğun diş eti yüzeyine uygulanınca dişin daha kolay sürmesi ve çocuğun daha kolay beslenmesini sağlayan bir ilaç grubu. Pedodontide en fazla kullanılan ilaç grupları bunlar.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Benim amacım “Oy, koy, doldur” asla değil. Çocuk ve diş hekimi arasındaki o rolde, çocuğun diş hekimi korkusunun oluşmaması ve iletişimin daha iyi yönde gelişmesi için uğraşıyorum. Diş fırçalama ve ağız bakımı konusunda bilinçli bireylerin yetişmesi için çalışıyorum ve çalışmaya devam edeceğim.