Türkiye’yi “Klinik Geliştirme Merkezi” olarak konumlandıran Novo Nordisk, yıllık 20 milyon TL’lik Ar-Ge yatırımını iki katına çıkarmayı hedefliyor. Türkiye Klinik Geliştirme Merkezi, Novo Nordisk’in global geliştirme merkezleri arasında ilk beşte yer alıyor.
Dünyanın en büyük vakfı tarafından yönetilen sağlık şirketi Novo Nordisk, klinik araştırmalara büyük önem veriyor. Dünyada Ar-Ge çalışmalarına en yüksek bütçe desteği veren şirketler arasında yer alan Novo Nordisk, her yıl bütçesinin yüzde 12’sini Ar-Ge’ye ayırıyor. Klinik araştırmalar alanındaki yatırımlarını da her yıl yüzde 10 büyütmeyi hedefliyor.
Geleceğe yön veren tedaviler ile insan hayatını iyileştirmeyi amaçlayan Novo Nordisk Türkiye’de de klinik çalışmalara büyük önem veriyor. Türkiye’yi, “Klinik Geliştirme Merkezi” olarak konumlandıran Novo Nordisk, bu yapılanma sayesinde, Cezayir, Fas, Ukrayna ve Lübnan’daki klinik çalışma projelerinin Türkiye’de gerçekleşmesini sağladı. Bu proje ile yıllık 20 milyon TL olan Ar-Ge yatırımını iki katına çıkarmak hedeflenirken, Türkiye Klinik Geliştirme Merkezi Novo Nordisk’in global klinik geliştirme merkezleri arasında ilk beşte yer alıyor.
Novo Nordisk Türkiye Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Dr. Burak Cem konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“İnovatif ve güçlü ürünler geliştirmenin yanı sıra bu ürünleri hastalar için ulaşılabilir kılmaya da önem veriyoruz. Bu yaklaşım, hasta sayısı çok az olsa da fark yaratabileceğimiz her alanda araştırma-geliştirme yaparak yüksek teknolojideki ürünleri keşfetmemize ve hastaların kullanımına sunmamıza imkan sağlıyor. Tüm dünyada sadece 600 hastanın sorunu olan bir tedaviyi geliştirip, onların hayatını değiştirmek için çalışmamız, insan hayatını ne kadar önemsediğimizin en somut örneği.
Novo Nordisk olarak Türkiye’de, 2016-2020 arası gerçekleştirdiğimiz toplam 121 milyon lira Ar-Ge yatırımıyla, bu alana en çok kaynak aktaran ilk 5 ilaç şirketi arasındayız. 31 merkezde uluslararası nitelikte klinik çalışmalar yürütüyoruz ve bu alandaki yatırımlarımızı her yıl ortalama %10 büyütmeyi hedefliyoruz.
Türkiye’nin Klinik Geliştirme Merkezi olarak konumlandırılması sayesinde 55 kişilik bir ekip Türkiye’yle beraber 5 ülkede toplamda 2.326 hastanın yer aldığı 22 çalışma yürütüyor. Bu sayede elbette ülkemizdeki hastaların yenilikçi ilaçlara erişimi de daha erkene alınmış oluyor.
Ar-Ge alanında ise, şu anda 88 merkezde devam eden 5’i diyabet, 2’si obezite, 7’si hemofili ve 6’sı diğer kronik hastalıklar alanında olmak üzere Faz 1 ve Faz 4 çalışmaları kapsayan toplamda 20 uluslararası klinik çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmalarımızda toplam 150 araştırıcı hekim aktif olarak rol alıyor.”
Dr. Burak Cem, açıklamasına şöyle devam etti:
“Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD), geçen yılın son çeyreğinde klinik araştırmalara yönelik yeni bir rapor yayınladı. ‘Türkiye İçin Klinik Araştırma Stratejisinin Faydaları – Yenilik Temelli Büyüme İçin Yol Haritası’ başlıklı rapora göre, Türkiye ilaç pazarı büyüklüğünde dünyada 17’nci sırada yer alırken, toplam klinik araştırma sayısında 26’ncı sırada yer alıyor. Rapora göre, dünyadaki ilk 10 klinik araştırma ülkesi arasına girebilmemiz için, araştırma sayısını yaklaşık olarak üç katına çıkarmamız gerekiyor. AİFD’nin bir başka çalışması ise Türkiye’de yürütülen klinik araştırmaların doğrudan yapılan yatırım ve klinik araştırmalarda kıullanılan yenilikçi ilaçların değerinden oluşan toplam ekonomik değerinin Haziran 2019 itibarıyla yıllık 327,7 milyon dolar olduğunu gösteriyor.
Dr. Burak Cem, Türkiye’nin küresel klinik araştırma yatırımından aldığı payı artırmak için büyük bir büyüme fırsatına sahip olduğuna işaret etti.
Novo Nordisk geleceğe yön veren tedavilere odaklanıyor
Novo Nordisk Türkiye Klinik, Medikal, Ruhsatlandırma Ve Kalite Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır ise 20 Mayıs Uluslararası Klinik Araştırmalar Günü için yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı:
“Novo Nordisk’in en öncelikli hedefi insan sağlığını iyileştirmek. Bunun için sürekli inovasyona yatırım yapıyoruz. Örneğin diyabet alanındaki 100 yıllık mirasımızla artık ‘bu hastalığı tedavi edebilir miyiz?’ diye değil, ‘nasıl ve ne zaman tedavi ederiz?’ sorularına odaklanıyoruz. Bu alanda çığır açacak yeni tedaviler üzerinde çalışıyoruz. Diğer taraftan yaptığımız klinik çalışmalar neticesinde elde ettiğimiz bilgileri de sürekli paylaşıyoruz. Novo Nordisk diyabet alanında dünyada en fazla bilimsel yayını olan kurum. Geleceğe yön veren tedavilere odaklanarak, kendimizi insan sağlığını iyileştirmeye adadık.”