Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Türkiye’de ilk kez düzenlenen Sağlık Hizmetleri Temizlik Forumu‘nda yaptığı konuşmada, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de ‘Enfeksiyon Kontrol Grubu’ oluşturduğunu belirtti ve enfeksiyon kontrol ve önleme programının ülke genelinde uygulanacağını ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü Temsilcisi Prof. Dr. Didier Pittet ise yaklaşık 15 yıl önce 180 ülkede başlatılan el hijyeni kampanyası sayesinde, 5 ila 8 milyar kişinin hayatının kurtulduğunu söyledi.
Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri & Hizmetleri Fuarı ve Konferansı kapsamında Türkiye’de ilk kez ‘Sağlık Hizmetleri Temizlik Forumu MENA Bölgesi Programı’ düzenlendi. Hastanelerdeki hijyen ve buna bağlı olarak yaşanan enfeksiyon ile mücadele konusunun ele alındığı Forum’a, Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Cenevre Üniversitesi Hastanesi İlaç ve Epidemiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Didier Pittet, Cenevre Üniversitesi Hastanesi İlaç ve Epidemiyoloji Bölümü’nden Alexandra Peters, Londra Imperial Üniversitesi Salgın Hastalıklar Bölümü’nden Dr. Jonathan Otter ve Cenevre Üniversitesi Hastanesi Hasta Güvenliği’nden Ermira Tartari RN katıldı. Forum Interclean katılımcı ve ziyaretçilerinden oluşan kalabalık bir izleyici kitlesi tarafından ilgiyle takip edildi.
El hijyeni altın standart ve enfeksiyon kontrolünün olmazsa olmazı…
Interclean İstanbul Fuar ve Konferansı’nın davetlisi olarak Foruma katılan Sağlık Bakan Yardımcısı, Prof. Dr. Emine Alp Meşe, ‘Türkiye ve Komşu Ülkeler Arasında Enfeksiyon Önleme ve Kontrolü’ hakkında bilgiler verdi. Meşe, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de ‘Enfeksiyon Kontrol Grubu’ oluşturduğunu belirterek, “Bu programı tüm ülke genelinde uygulayacağız. Daha önce Erciyes Üniversitesi’nde yaptığımız çalışma ile enfeksiyonu yüzde 50 azalttık. Türkiye, bulunduğumuz coğrafya içerisinde önemli bir yer teşkil ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı bu programı çevre ülkelerde de uygulamak istiyoruz. El hijyeni altın standart ve enfeksiyon kontrolünün olmazsa olmazı.” dedi. Bir eğitim programları olmayan Afrika ülkelerini hedef olarak belirlediklerinin altını çizen Prof. Dr. Meşe, Çad’ta 10 hastaya 1 hemşire düştüğünün de altını çizdi. “Orta düzey gelire sahip ve gelişmekte olan ülkelerde bu tür enfeksiyon önleme ve sertifika programlarına ihtiyaç var” açıklamasında bulunan Prof. Dr. Meşe, “Türkiye’de el hijyeni konusunda iyi bir durumdayız. Amacımız enfeksiyon oranını hastaneler nezdinde azaltmak.” diyerek sözlerini bitirdi.
Gelişmekte olan ülkelerde ölümün en büyük sebebi enfeksiyon…
Endüstriyel temizlik dünyası ile sağlık hizmetleri arasındaki bağlantıyı kurmayı amaçlayan Sağlık Hizmetleri Temizlik Forumu’nda ‘El Hijyeninin Önemi, Hasta Güvenliği ve Hastanelerde Enfeksiyon Kontrolü’ konusunda bilgiler veren Dünya Sağlık Örgütü Temsilcisi ve Cenevre Üniversitesi Hastanesi İlaç ve Epidemiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Didier Pittet, “Yarım milyar kişi her gün hastanelerde enfeksiyona maruz kalıyor ve bu enfeksiyon her yıl 16 milyon kişinin ölümüne sebep olabiliyor. Hasta güvenliği olarak el hijyenine önem vermemiz gerekiyor. Bu anlamda sağlık çalışanlarının eğitimleri de çok önemli.” dedi. Gelişmekte olan ülkelerde ölümün en büyük sebebinin enfeksiyon olduğunu vurgulayan Prof. Pittet, gelişen ülkelerde ise bu sebebin ikinci sırada yer aldığını söyledi. Pittet, 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından başlatılan el hijyeni kampanyasının 180 ülkeyi kapsadığını ve kampanya sayesinde bu süreçte 5-8 milyar kişinin hayatının kurtulduğunu belirtti.
Etkin bir inovasyona etkin bir uygulamaya ihtiyaç var
‘Bugünün Projesi: Hasta Güvenliği ve Temiz Hastaneler’ başlığı altında konuşan Cenevre Üniversitesi Hastanesi İlaç ve Epidemiyoloji Bölümü’nden Alexandra Peters, hasta güvenliğini hasta ortamı hijyeni ile sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Endüstrinin, bakanlıkların, uzmanların ve gerekli ayakların olduğu bir grup oluşturduklarını belirten Peters, “Hastanelerimizin ortam hijyenine olan bakış açılarını değiştirmemiz gerekiyor. Etkin bir inovasyona ve etkin bir uygulamaya ihtiyaç var. Nitelikli eğitimler sağlamamız gerekiyor.” derken hastaneler için yaptıkları yatırımın geri dönüşümünün önemli olduğunun altını çizdi.
Hastaların iyileşmesi maliyeti düşürür, hastaneler tasarrufa geçer…
‘Hastanelerde Temizlik ve Dezenfeksiyonun Önemi’ konusunda konuşan Londra Imperial Üniversitesi Salgın Hastalıklar Bölümü’nden Dr. Jonathan Otter, “Uzmanlığımızı ve enerjimizi bu konu üzerinde yoğunlaştırmalıyız. Öncelikle hastanelere değer katmak zorundayız. Hasta hijyeni ile ilgili çok fazla bakılması gereken unsur var. Mesela zatürre en fazla maliyet getiren hastalık, ama en az önlenenlerden. Buna bakmamız lazım. Antibiyotik dirençli hastalar var, o hasta odadan çıkıyor, başka bir hasta geliyor. Böylece risk 2 katına çıkıyor. Hijyen sağlanırsa, böyle bir risk yok. Maliyet konusunda perspektife sahip olmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu. Interclean İstanbul Konferans Alanı’nda yapılan Forum’da konuşan Otter, hastanelerde yapılacak olan dezenfeksiyon ile hastaların iyileşmesinin hastanelerde maliyeti düşüreceğini yüzbinlerce, milyonlarca pound tasarrufa geçileceğinin altını çizdi.
Enfeksiyon kontrolü konusunda çok güçlü kılavuz ülkelere ihtiyaç var…
‘Temel Hijyen Uygulamaları, Hastane Ortamı Temizliği ve Dezenfeksiyon Uygulamaları’ hakkında bilgiler veren Cenevre Üniversitesi Hastanesi Hasta Güvenliği’nden Ermira Tartari RN, “Giderek organizmaların ilaca direnç gösterdiği bir dünyada yaşıyoruz. Enfeksiyon önleme, kontrol ve ortam hijyeni önemli. Çünkü hastane ortamı bunun için bir rezervuar. Enfeksiyon kontrolü konusunda çok güçlü kılavuz ülkelere ihtiyaç var. Uygulamalar arasında, hastaneler arasında çeşitlilik olması önemli.” dedi. “Amaç temizlik ve dezenfeksiyon konusunda bir momentum oluşturmak diyen Tartari, çoklu model bir kavrama, koordineye ve sürdürülebilirliğe ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Interclean İstanbul, 12 Nisan’a kadar ziyarete açık kalacak…
Endüstriyel Temizlik Sektörü’nün Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki en önemli buluşma noktası Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri & Hizmetleri Fuarı ve Konferansı, 10-12 Nisan tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde ziyarete açıldı. 40 ülkeden 150 markanın katılım sağladığı fuara, 5 binin üzerinde ziyaretçi bekleniyor.