Pazar, Aralık 22, 2024
Ana SayfaHABERLERHer Yıl 2 Bin Kadının Ölümüne Neden Oluyor

Her Yıl 2 Bin Kadının Ölümüne Neden Oluyor

Tarih:

İlginizi Çekebilir

AstraZeneca Türkiye Akciğer Sağlığı İnisiyatifi’ni hayata geçirdi

Akciğer kanseri farkındalığı için Türk Tıbbı Onkoloji Derneği iş...

Mpox Dünya Genelinde Yeniden Tırmanışta: Uzmanlar Küresel Salgına Karşı Uyarıyor!

Dünya genelinde yeniden artış gösteren Mpox (eski adıyla Maymun...

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ve gurur içinde...

Depremzede Çocuklar İçin ‘Aşı’ Uyarısı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi...
- Advertisement -

Türkiye’de rahim kanseri sebebiyle hayatını kaybeden kadınların sayısı ve bu kanserin nedenlerine ilişkin açıklamada bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, rahim ağzı kanserinin aşı ile önlenebilen tek kanser türü olduğunu söyledi.

Sağlık sektöründeki gelişmelere tıp bilimindeki yeniliklere rağmen Türkiye’de her yıl bin 500-2 bin kadın rahim kanseri nedeniyle hayatını kaybetmeye devam ediyor. Konuyla ilgili bilgilendirmede bulunan Op. Dr. Mehmet Bekir Şen, bu kanser türünün belirti vermediği için kimi zaman ilerlemiş ve metastaz yapmış durumda belirlendiğini söyledi.

Rahim ağzı kanserinin ilerleme sürecinde her zaman bulgu vermeyebileceğini ve rutin jinekolojik kontrollerini, Smear testini yaptırmayan bir kadının da genç yaşta bu hastalığa yakalanabildiği bilgisini verdi.

RİSK 30 YAŞINDA BAŞLIYOR

Rahim ağzı kanserinin aşıyla önlenebilen tek kanser türü olduğunu da belirten Dr. Şen, gen mutasyonlarının, genetik faktörlerin de rahim kanserine neden olabileceğinin altını çizerek, “Bir diğer etkende, HPV olarak bilinen ‘Human papilomavirus’ olarak bilinen virüs. Virüs, daha çok cinsel yolla buluşuyor, kadınlarda genital siğil, rahim ağzı ve vajina kanserine yol açıyor. HPV enfeksiyonu geçiren kadınların rahim ağzı kanserine yakalanma riski yaklaşık 200 kat artıyor” ifadelerinde bulundu.

Rahim ağzı kanserinin gelişmesi için vakte ihtiyaç duyduğunu da belirten Şen, bu sebeple riskin 30 yaşında başladığını, 35-45 yaş arasında da sık görüldüğünü ekledi.

- Advertisement -

En Son İçerikler