Türkiye Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon (KEPAN) Derneği tarafından yetersiz beslenme konusundaki farkındalığı ortaya koymak için 2 Kasım Salı günü düzenlenen basın toplantısında Medikal Beslenme Farkındalık Araştırması’nın sonuçları açıklandı.
4 Kasım Dünya Nütrisyon Günü sebebiyle düzenlenen basın toplantısına Türkiye Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon (KEPAN) Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Gündüz, KEPAN Genel Sekreteri Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, KEPAN 2. Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, KEPAN yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda basın mensubu katılım gösterdi.
Yetersiz beslenme konusundaki farkındalığı ortaya koymak için hazırlanan Medikal Beslenme Farkındalık Araştırması’nın sonuçlarının açıklandığı toplantıda, rapora göre katılımcıların %78’inin daha önce malnütrisyon tanımını duymadığı, %95’inin iyileşme sürecinde beslenmenin etkili bir rol oynadığı hakkında bilgi sahibi olduğu belirtildi.
KADINLAR DAHA BİLİNÇLİ
Rapora göre, kadınlarda medikal beslenme ve malnütrisyon bilincinin erkeklere göre daha yüksek olduğu görülürken, gençlerin ise yetersiz beslenme konusunda farkındalığının bulunmadığı sonucuna varıldı.
YETERSİZ BESLENME ÖLÜM ORANLARININ YÜKSELMESİNE NEDEN OLUYOR
Toplantıda açıklamalarda bulunan KEPAN Başkanı Prof. Dr. Murat Gündüz, “Yetersiz beslenme ile ilgili toplumun farkındalığını artırmak ve bu duruma dikkat çekmek amacıyla ülkemizin klinik beslenme derneği olan KEPAN tarafından bir dizi faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Önceki yıl Türkiye genelinde 21 şehir ve 50 merkezde, genel cerrahi, geriatri, nöroloji, radyasyon onkolojisi ve medikal onkoloji polikliniklerine başvuran hastalardaki beslenme durumu kesitsel olarak değerlendirilmiştir. Bu araştırmaya göre her beş hastadan birinde beslenme tedavisinde planlama gerekli olduğu ortaya konulmuştur. Yetersiz beslenme ve hastalıklara bağlı yetersiz beslenme 2 ayrı soruna yol açmaktadır. Bu sorunlardan birincisi, yetersiz beslenmenin iyileşmeyi geciktirmesi, enfeksiyonlara eğilimi artırması, hastanede kalış süresini uzatması ve ölüm oranlarını yükseltmesidir. Sorunlardan ikincisi ise yetersiz beslenmenin ciddi ekonomik kayıplara neden olmasıdır. Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan bir araştırmaya göre yetersiz beslenmenin Avrupa’ya getirdiği ekonomik yük yılda yaklaşık 170 milyar avrodur. KEPAN Derneği olarak hem insanlarımızın sağlığıyla hem de ülke ekonomisiyle ilgili bu durumu daha da iyi bir konuma getirebilmek için sağlık profesyonellerine yönelik çok sayıda eğitim toplantıları ve halka yönelik farkındalık aktiviteleri yapıyoruz” dedi.
Medikal Beslenme Farkındalık Araştırması’nın özellikle malnütrisyonun kaslar üzerindeki etkisini ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Murat Gündüz, “Rapora göre katılımcıların yüzde 52’si yetersiz beslenmenin kas kaybına neden olduğunu düşündüklerini belirtti. Nefes alma ve yutma gibi doğal reflekslerin zarar görmesi genellikle kas kaybının bir sonucu olarak kabul edilmiyor. Kas kaybının neden olduğu problemler arasında hareket edememe yüzde 77, güçsüzlük yüzde 84, hareketlerde yavaşlama yüzde 83 gibi hareket sistemi sorunları daha sık görülüyor” şeklinde konuştu.
“KANSER HASTALARININ 4’TE 1’İ YETERSİZ BESLENME KAYNAKLI KAYBEDİLİYOR”
Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Hastalarında, kanser tipine bağlı olarak, tanı anında kilo kaybının yüzde 15-20, hastalığın ileri aşamalarında yüzde 80, son dönem kanser hastalarında ise bu oranın yüzde 80-90 olduğunun altını çizen KEPAN 2. Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, “Bütün hastalıklarda olduğu gibi, beslenme yetersizliğinin de tanısı erken konulmalı ve tedavisine erken dönemde başlanmalıdır” diyerek, kanser hastalarının dörtte birinin tümör sebebiyle değil, yetersiz beslenme sonucu hayatını kaybettiği bilgisini verdi.
“Yetersiz beslenme yaşam kalitesini ve cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi tedavilerin yan etkilerini olumsuz etkilemektedir. Beslenme tedavisi iyi yapılmış hastaların yara enfeksiyonu gibi komplikasyonları azalmakta, hastanede yatış süreleri kısalmakta ve tedavi maliyetleri ciddi miktarlarda düşmektedir” diyerek sözlerine devam eden Doğanay, “Bu nedenle, bu hastalarda beslenme bozukluğunun gerçek bilimsel değerlendirmesi yapılmalı, beslenme bozukluğu olan hastaların beslenme tedavilerine hemen başlanmalıdır. Özellikle kanser hastalarında medikal amaçlı beslenme ürünleri ihtiyaca göre başlanmalı, aynı zamanda uygulanan tedaviler nedeniyle ortaya çıkan tat kaybına karşı, bu ürünlerle tat hafızası yaratılmalıdır” dedi.
“YAŞLILARDA MOTTOMUZ YETERLİ BESLEN SAĞLIKLI YAŞLAN OLMALIDIR”
Yaşlıların altta yatan ek hastalıklar olmadığı durumlarda dahi yaşlanma ile oluşan değişiklikler sebebiyle malnütrisyonun sık görüldüğü grup olduğuna dikkat çeken KEPAN Genel Sekreteri Prof. Dr. Bahat Öztürk, “İdeal beden kitle indeksi yaşlılarda gençlere göre belirgin olarak daha yüksektir. Yani yaşlıların biraz daha kilolu olmaları, daha uzun ve bağımsız yaşamak için daha avantajlı bir durumdur. Yaşlılarda mottomuz yeterli beslen sağlıklı yaşlan olmalıdır” şeklinde konuştu.