Bizim derneğimizin birincil hedeflerinden biri diyabet ve obezite problemiyle hem toplum bazında mücadele etmek hem de sağlık profesyonellerine bu konuda iyi bir partner olmak. Çalışmalarımızda gerek diyabet, obezite gerek endokrinoloji alanında faaliyet gösteren diğer sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflarla birlikte hareket etmeyi de düşünüyoruz. Ortak projeler yapmayı isteriz.”
Klinik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği, endokrinoloji ve diyabet alanında yeni kurulan bir dernek. Bize derneğiniz ve amaçlarından biraz bahseder misiniz?
Derneğimiz, 28 Haziran 2018 tarihi itibariyle kuruldu. Klinik endokrinoloji ve diyabet alanında faaliyet göstereceğiz. Özellikle derneğin birincil amacı; gerek birinci basamakta gerekse ikinci basamakta çalışan meslektaşlarımıza endokrinoloji ve diyabet alanında yardımcı olmak, özellikle hastaya yaklaşım ve tedavi noktasındaki eksikliklerini gidermek ve yön göstermek. Alanımızda hali hazırda birkaç dernek var. Bunlardan bir tanesi hepimizin endokrinoloji uzmanları olarak üye olduğu Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği’nden bir farkımız, bizim endokrinoloji ve diyabet ile ilişkili herkese açık bir dernek oluşumuz. Aile hekimleri, iç hastalıkları uzmanları, endokrinoloji ve diyabet ile ilişkili faaliyet gösteren diğer uzmanlık alanları olan göz, beyin cerrahisi, nefroloji, kardiyoloji gibi alanlarda çalışan hekimler üyemiz olabilirler. Hatta bu alanlara ilgi duyan, çalışma yapan tıp disiplini dışındaki birçok alanı (Örneğin; eczacılık, fizyoloji, belki kimya mühendisliği gibi) kapsamayı hedefleyen bir dernek olmak üzere yola çıktık. Özellikle tedavi noktasında kendi alanımızdaki yeni gelişmeleri, pratik uygulamaları, tecrübelerimizi meslektaşlarımıza aktarmak istiyoruz.
Derneğinizin yönetim kurulu hakkında bilgi alabilir miyiz? Kaç kişisiniz ve kurul kimlerden oluşuyor?
Kurucu olarak 7 kişiyle birlikte yola çıktık. Hem yönetim kurulu yapılanmasında hem de derneğin oluşumunda dikkat ettiğimiz birkaç konu var. Coğrafi olarak Türkiye’yi temsil edebilecek şekilde yapılandık. O yüzden derneği Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan kurucu üyelerle birlikte kurduk. Şu anki kurucu üyelerimizden bahsedersek; Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ben varım, Gaziantep’ten ayrıca başkan yardımcımız Prof. Dr. Zeynel Beyhan var. İstanbul Okan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Gökçel var. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Derun Ertuğrul var. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hakan Korkmaz var. Adana Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Özgür Keşkek var. İzmir’den ise Uz. Dr. Pelin Tütüncüoğlu var. Şöyle bir yapılanma hedefledik; akademik olarak dernek yönetim kurulunda hem doçent arkadaşların temsilcisinin olmasını hem uzman arkadaşların temsilcisinin olmasını hem de endokrinoloji alanı dışında aynı hasta grubuna hitap ettiğimiz alanlardan birisi olan dahiliye, iç hastalıkları grubunu temsilen de bir temsilci olmasını istedik. Yönetim kurulumuzun oluşturan hekimlerin hem farklı coğrafyalarda bulunuyor olmaları hem de farklı disiplinlerde çalışıyor olmaları bizim özellikle dikkat ettiğimiz noktalar oldu. Devlet üniversiteleri, vakıf üniversiteleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı araştırma hastaneleri… Bunların hepsini kapsayacak bir yapılanmaya girdik.
İlkini gerçekleştireceğiniz yönetim kurulu toplantınızı hangi konular oluşturuyor?
Derneğin ilk yönetim kurulu toplantısını bugün gerçekleştireceğiz. Yakın bir zamanda kurulmuş bir dernek olmamıza rağmen hızla organize olup, yönetim kurulu üyelerimizi topladık. Hem 2018 yılı hem de 2019 yılı için çalışma programımızı oluşturmak istiyoruz. Çalışma programımızı oluştururken birlikte hareket edeceğimiz, ortak projeler yürüteceğimiz sektörlerle, Sağlık Bakanlığı ve üniversitelerle ilişkilerimizi planlayacağımız bir toplantı yapacağız.
Derneğinizin, alanınızda bulunan diğer derneklerden farklı olarak çeşitli disiplinlerde çalışan hekimleri de kapsayacağını söylediniz. Peki hekimlere yönelik ne gibi faaliyetler yürütmeyi düşünüyorsunuz?
Derneklerin primer amacı alanındaki gelişmeleri meslektaşlarına aktarmaktır. Bu yüzden öncelik vereceğimiz konulardan bir tanesi, eğitim faaliyetleri. Ana hedeflerimiz; gerek bölgesel gerek ulusal olarak toplantılar, kongreler, sempozyumlar düzenlemek, akademik alanlarda faaliyet gösteren meslektaşlarımızın akademik çalışmalarına ve bilimsel faaliyetlerine destek olmak.
Topluma yönelik neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Endokrinoloji ve diyabet, toplumda en sık görülen hastalık gruplarını kapsayan alanlar. özellikle diyabet, troid hastalıkları, hormon hastalıkları toplumda sık görülen hastalıklar. Topluma yönelik olarak; endokrinolojinin içindeki hastalıklara karşı bilincin artması, önleme noktasındaki yaklaşımlar, tedavi seçeneklerinin topluma aktarılması hedeflerimiz arasında.
Tüm dünyada sıklığı gittikçe artan adeta bir salgın halinde olan diyabet ve obezite birlikteliği, bunun getirdiği sosyo-ekonomik sorunlar ve sağlık sorunları günümüz dünyasında büyük sağlık problemlerini oluşturuyor.
Bizim derneğimizin birincil hedeflerinden biri diyabet ve obezite problemiyle hem toplum bazında mücadele etmek hem de sağlık profesyonellerine bu konuda iyi bir partner olmak. Çalışmalarımızda gerek diyabet, obezite gerek endokrinoloji alanında faaliyet gösteren diğer sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflarla birlikte hareket etmeyi de düşünüyoruz. Ortak projeler yapmayı isteriz.
Klinik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği Başkanı olarak, hedeflerinizin ana odağından bahseder misiniz?
Özellikle ulusal olarak tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde faaliyetlerde bulunmayı, bilimsel gelişmelerin ulaşmakta zorlandığı bölgelere öncelik verip, o bölgelerdeki faaliyetleri de ana faaliyetler
arasına almayı istiyoruz. Sadece büyük merkezlere odaklanmayıp fazla gidilmeyen, bulunulmayan yerlerde de toplantı, sempozyum ve kongreler düzenleyerek o bölgelerdeki bu alanlarla ilgili tüm meslektaşlarımızın ihtiyaçlarına çözümler üretmek istiyoruz. Sadece büyük merkezlere dayalı bir yaklaşımdan ziyade Türkiye’nin, Anadolu’nun her köşesiyle birlikte çalışmalar yapmayı hedefliyoruz.
Verdiğiniz bilgilere ek olarak neler söylemek istersiniz?
Öncelikle ilginize teşekkür ediyorum. Sivil toplum örgütleri bulundukları her alana katkı vermeye çalışan örgütlerdir. Bu örgütlerin gerek medya tarafından gerek sağlık sektörü tarafından desteklenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Biraz önce belirttiğim gibi Türkiye’nin her yerine ulaşabilmek bizim ana hedeflerimizden biri. İstanbul dernek merkezimiz ama İstanbul’dan tüm Türkiye’ye derneğin amaçları ve hedefleri doğrultusunda hizmet götürmeyi planlıyoruz. Başta da söylediğim gibi yapılanmamızı tüm Türkiye’den temsilciler olacak şekilde yaptık ve genişlememizi de bu şekilde yürüteceğiz.