Cuma, Nisan 26, 2024
Ana SayfadergiKanserin Ardındaki Etken:Gen

Kanserin Ardındaki Etken:Gen

Tarih:

İlginizi Çekebilir

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ve gurur içinde...

Depremzede Çocuklar İçin ‘Aşı’ Uyarısı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi...

Abdi İbrahim’e 5 Kategoride Ar-Ge ödülü

Türk ilaç sektörünün 21 yıldır kesintisiz lider ismi Abdi...

Pfizer Türkiye’de Atama

Pfizer Türkiye’ye 2008 yılında katılan Elif Çetinkaya, Ticari Beceriler...
- Advertisement -

Temelde genetik bir bozukluk olan kanser, hücrelerin işleyiş şeklini, nasıl büyüdüklerini ve böldüklerini kontrol eden genlerdeki birtakım değişiklikler sonucu ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlanır. Peki kanserin genetik olması ne anlama gelmektedir? Genetik ve kalıtsal kavramları aynı şeyleri mi ifade eder? Bu yazımızda kanser ve gen arasındaki o ince bağa değineceğiz…

KANSER GENETİK MİDİR KALITSAL MI?

Kanser, özellikle kalıtsal ve genetik açıdan karşılaştırılan, sonucunda ise iki kavramın birbiriyle karıştırıldığı hastalıkların başında gelmektedir. Fakat öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, genetik herhangi bir hasar ve hasarların birikmesi durumu oluşmadan hücrenin kanserleşmesi mümkün değildir. Bu da kanserin genetikle doğrudan ilintili bir hastalık olduğunu en net haliyle gösterir. Tüm kanser çeşitleri düşünüldüğünde %10-15 kadarında genetik hasarların anne veya babadan aktarılması ise kalıtsal kansere neden olacaktır. İşte bu da genetik ile kalıtsal kavramlarının birbirleri arasındaki en net farktır.

Hücrelerdeki işlerin büyük bir kısmını yapan proteinlerin oluşturulması talimatları genler tarafından taşınır. Bazı gen değişiklikleri ise hücrelerin normal büyüme kontrollerinden kaçarak, kanserleşmeye neden olmaktadır. Örnek vermek gerekirse onkogenler, gen değişiklikleri esnasında hücrelerin büyümesini sağlayan bir proteinin üretimini artırırken, DNA tamir genlerinde ise mutasyonlar normal olarak hücresel hasarı giderecek proteinin şekilsiz ve işlevsiz bir şekilde üretilmesine neden olur. Kalıtsal kanserlerde ise kişinin ailesinde bir kanser öyküsü durumu söz konusudur. Çünkü bazı kanserlerde meydana gelen gen mutasyonları, kanserin genetik yani kalıtsal olmasına ortam hazırlayabilmektedir.

KALITSAL KANSER TÜRLERİ

Bazı kanser türlerinin normale göre daha fazla yüksek risk altında olan kalıtsal hastalık, ebeveynlerden çocuklara geçen belli genlerdeki değişimler ile gerçekleşmektedir. Özellikle kalıtsal özellik taşınması, ailelerde belirli kanser türlerinin görülmesine neden olabilmektedir. Onkolojide kalıtsal kanser sendromu olarak değerlendirilen bu kanser türleri ise 3 özelliğe sahip oluşuyla bilinir. Bu özellikler:

  • Aile içinde birkaç kişide (anne, kız, kız kardeş, baba, erkek kardeş) aynı kanser türü görülmesi
  • Tek kişide iki ya da fazla kanser türü gelişmesi
  • Erken yaşta kanser teşhisi

KANSER GENİ

2003 yılında İnsan Genom Projesi’nin tamamlanmasıyla beraber, kanser oluşumuna sebep olan genetik mutasyonların büyük bir kısmının somatik hücrelerde meydana geldiği, somatik mutasyonlar adı verilen bu değişimlerin ise kalıtım yoluyla yavru döllere geçmediği sonucuna varılmıştır. Fakat daha az sıklıkta üreme hücrelerinde meydana gelen mutasyonların yavru döllere geçişinin, kanser riskini artırıcı yönde etkiye neden olduğu kayıtlara geçmiştir. Bu süreçte oluşan mutasyonlara ise kalıtsal mutasyon veya diğer adıyla germline mutasyonlar adı verilir. Genetik kanserler ise kendi içerisinde 3 farklı gruba ayrılmaktadır. Bunlar; sporadik kanserler, kalıtsal kanserler ve ailesel kanserler şeklindedir.

Ailesel ve kalıtsal kanser türleri her ne kadar birbiriyle karıştırılıyor olsa da yukarıda da belirttiğimiz gibi bu kanser türleri genetik kanserin içerisinde gruplara ayrılmaktadır. Bu noktada tıpkı kalıtsal ve genetik kanser gibi ailesel ve kalıtsal kanser türünün de birbiriyle karıştırıldığını söylemek mümkündür. Fakat bu iki türün temelinde yatan sebepler farklı olduğu için, kanser de farklı bir sınıfta yer almaktadır.

Örneğin ailesel kanser, aile içerisindeki bireylerde aynı kanser türünün sıklıkla görülmesi şeklinde açıklanabilir. Bir bireyin ailesinde rahim kanseri görülüyor fakat bireyde herhangi bir şekilde rahim kanserine yakalanma riskini artıran kalıtım yollu gen bozukluğu saptanmadıysa, bu bireyin kansere yakalanması ailesel kanser kategorisinde değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra ailede kansere yatkınlığa verilebilecek bir diğer örnek ise aile içerisinde bir kişinin içtiği sigaranın kansere sebep olmasına rağmen, bazılarında kansere neden olmadığı şeklinde ifade edilebilir.

Bunu Biliyor Muydunuz?

DNA, merdiven şekline benzeyen bir yapıya sahiptir ve çift sarmallıdır. .Hücrelere ne yapmaları gerektiğinin talimatlarını veren DNA, 4 çeşit nükteotitten (Adenin, Timin, Sitozin, Guanin)’den oluşur.

İnsan DNA’sı 3 milyar nükleotid çiftinden oluşmakta ve DNA sarmalının %2 kadarı hücrelerin temel yapıtaşı olan proteinlerin üretiminden sorumludurda. DNA’nın bu bölümlerine ise gen adı verilir.

İnsan DNA’sında 20 bine yakın gen bulunurken, tüm genlerin birleşimine ise genom denilmektedir. Bu genlerin 500’den fazlasının da kanserle ilişkili olduğu tespit edilmiştir.

- Advertisement -

En Son İçerikler