Dünyanın en eski ilaç ve kimya şirketi Merck, soyu tükenmekte olan Kuzey Beyaz Gergedanının neslini sürdürmek için büyük hayvanların desteklenmiş üremesi konusunda uzmanlaşmış Leibniz Zooloji Vahşi Yaşam Araştırma Enstitüsü ve İtalya Cremona’daki biyoteknoloji laboratuvarı Avantea ile ortaklaşa çalışmalar yürütüyor. Merck bu kapsamda işbirliği yaptığı kuruluşlar ile birlikte türünün son erkek üyesi 2018 yılında ölen, geriye dünyada yalnızca iki yaşlı dişi kalan Kuzey Beyaz Gergedanının neslini devam ettirmeyi hedefliyor.
Soyu tükenmek üzere olan Kuzey Beyaz Gergedanının neslini sürdürme çalışmaları kapsamında Biorescue projesi başladı. Bu çalışma, Uluslararası Bilim Birliği, Leibniz Hayvanat Bahçeleri ve Vahşi Yaşam Araştırma Enstitüsü (Leibniz-IZW) başkanlığında ve Max Delbrück Moleküler Tıp Merkezi (MCD)’nin katkılarıyla Alman Federal Devlet Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın (BMBF) biyolojik çeşitliliği koruma araştırma teşviki kapsamında tahsis ettiği 4 milyon Avro bütçeyle hayata geçti.
Kenya hükümeti BioRescue’ya fon ayırarak BMBF Alman ağ ortaklarını destekliyor. BMBF fonuyla karşılanamayan araştırma giderleri, uluslararası birlik ortakları ve dışarıdan bağışta bulunan şahıslar, Merck’in de aralarında olduğu bilim ve teknoloji şirketi endüstri destekçileri ile özel sektör tarafından karşılanıyor.
Dünyanın en eski ilaç ve kimya şirketlerinden biri olarak 351 sene önce kurulan ve bugün önde gelen bilim ve teknoloji şirketleri arasında yer alan Merck, bu kapsamda dünya üzerinde yalnızca iki yaşlı dişi kalan ve soyu tükenmekte olan Kuzey Beyaz Gergedanının neslini sürdürmek için çalışmalarını sürdürüyor. Merck, İtalya Cremona’daki biyoteknoloji laboratuvarı Avantea ile ortaklaşa çalışmalar yürüterek soyun tükenmesini önlemek adına destekli üreme teknolojisini (ART) sunuyor.
“Kuzey Beyaz Gergadanının neslini kurtarmayı hedefliyoruz”
Merck olarak böylesine zorlu ancak bir o kadar da ilham verici bir projenin parçası olmaktan son derece memnun olduklarını belirten Merck Doğurganlık Küresel İş Franchise Başkanı Dr. Jan Kirsten, “Bu zorlu projenin başarıya ulaşmasını sağlamak için en yenilikçi teknolojilerimizi sunuyoruz. Bu proje bilimsel açıdan heyecan verici olmanın yanı sıra gelecek nesiller için çevresel açıdan büyük önem arz eden biyolojik çeşitliliği korumak adına da temel rol oynuyor. Kuzey Beyaz Gergedanı, geriye sadece iki dişi kaldığı için, dünyada soyu tükenmekte olan canlılar arasında da en büyük risk grubunu oluşturuyor. Son yirmi yıldır Kuzey Beyaz Gergedanlarının kendi soylarını idame ettirmeleri konusunda ortaya konan geleneksel yaklaşımlar da defaten sonuçsuz kalmış. Bizler doğayı korumaya gönül vermiş insanlarla ve araştırma gruplarıyla Kuzey Beyaz Gergedanının soyunun tükenmesini önlemek adına destekli üreme teknolojisini sunarak (ART) işbirliği yapmaktan gurur duyuyoruz.
ART daha önce böyle bir türde hiç başarılı olmadı ve bu bizim için oldukça zorlu bir proje. Son erkek Kuzey Beyaz Gergedanının ölümünden önce, sperm örnekleri alınarak donduruldu. Bu spermler, geriye kalan iki Kuzey Beyaz Gergedanının yumurtalarını döllemek için kullanılacak. Bu embriyolar yenilikçi kuluçka makinamız Geri® ile İtalya’daki bir laboratuvarda kültive edilecekler. Nakle uygun olmaları halinde embriyolar Kuzey Beyaz Gergedanı taşıyıcı annelerine nakledilecek ve sonrasında da sağlıklı olarak dünyaya gelmeleri beklenecek.“ açıklamasında bulundu.
Merck ve Destekli Üreme Teknolojileri
Proje kapsamında Merck’in yenilikçi kuluçka makinası Geri®, döllenme sonrası embriyoların kültive edilmesi için seçildi. Geri® ve Geri® Connect ve Assess yazılımları kullanılarak, embriyo gerçek zamanlı olarak izlenebiliyor ve embriyonun gelişimindeki önemli anlar otomatik olarak tespit ediliyor böylece embriyonun ortamının bozulması da önleniyor.
Merck, doğurganlık alanında devamlı surette yeniliklerin ortaya çıkması için çalışmalarını sürdürüyor.
Merck olarak bu ilham verici projede tecrübelerini sunmaktan gurur duyduklarını sözlerine ekleyen Kirsten, ”Yumurta toplama ve implantasyon sırasında uzman veteriner ortaklarımız gergedanların mümkün olduğunca rahat etmelerini sağlayacaklar. Bu nispeten hızlı bir prosedür ve hayvanlara bir zararı olmuyor. Artık desteksiz bir hamilelik süreci geçirme imkânları olmadığı için, destekli üreme teknolojisi nesillerini sürdürmek için önemli bir rol oynayacak. “ dedi.
Merck Hakkında
Merck sağlık hizmetleri, yaşam bilimleri ve performans materyalleri alanlarında lider bilim ve teknoloji şirketlerinden birisidir. Hayat kalitesini iyileştirmek ve arttırmak adına 50 bin çalışanıyla kanserle ve MS ile savaşta kullanılabilecek biofarmasötik terapilerden, bilim araştırmaları ve üretim alanlarında faydalanılabilecek son teknoloji sistemlere, akıllı telefonlar ve LCD televizyonların sıvı kristallerine kadar pek çok teknolojiyi geliştirmek için çalışmalar yürütmektedir. 2017 yılında Merck 66 ülkede 15.3 milyar Avro’luk satış rakamına ulaşmıştır.
1668 yılında temelleri atılan dünyanın en eski farmasötik ve kimyasal şirketlerinden Merck’in, günümüzde halka arz edilmiş olan hisselerinin çoğunluğuna halen şirketi kuran aile sahiptir.
Merck adı ve markasının küresel hakları Merck şirketler topluluğuna aittir. Bunlara tek istisnası Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada olup şirketler grubu faaliyetlerini burada EMD Serono, MilliporeSigma ve EMD Performance Materials adları altında sürdürmektedir.
http://www.merck.com.tr/tr/index.html