ICMEA Bölge Başkanına bağlı olarak 40’a yakın ülkenin operasyon ve iletişiminden sorumlu direktör olarak Dubai’de görevini sürdüren Ebru Yavuz, Takeda’nın genişleyen yeni kilit bölgelerinden Ukrayna ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun Genel Müdürü olarak atandı.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ilk 10 ilaç şirketi içinde yer alan ve hızlı büyümesini sürdüren Takeda, Türkiye’den yurt dışına gönderdiği başarılı kadın yöneticileri ile dikkat çekiyor. Takeda’nın uluslararası pozisyonlarda görev yapan başarılı Türk Kadın Yöneticileri, gösterdikleri performans nedeniyle kısa sürede bu görevlerinde de terfi ederek yeni pozisyonlara getiriliyor. Bu atamaların son örneği Ebru Yavuz oldu.
2017 yılında NEMEA Bölgesi Pazar Erişim ve Ticari Direktörü olarak atanan Ebru Yavuz başarılı performansı ile kısa sürede terfi etmiş ve geçtiğimiz yıl, ICMEA Bölge Başkanına bağlı olarak Hindistan, Orta Doğu, Türkiye, Cezayir ve Güney Afrika başta olmak üzere 40’a yakın ülkenin operasyon ve iletişiminden sorumlu bir pozisyona atanmıştı.
Ebru Yavuz, Ekim 2020’de yeni terfi aldı ve Takeda için gelişen ve büyüyen kilit bir bölge olan Ukrayna ile Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) bölgesinin Genel Müdürü olarak atandı. Bu kilit bölge; UKRAYNA altında Azerbaycan, Ermenistan, Belarus, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova ve Özbekistan’ı, bunun yanında BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu)’nu kapsıyor ve UCC olarak adlandırılıyor.
Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Ebru Yavuz, Bilgi Üniversitesi’nde MBA eğitimini tamamladı. Takeda’ya katılmadan önce, Bilim İlaç ve Novo Nordisk gibi şirketlerde görev alarak ilaç sektöründe önemli paydaşlarla güçlü ilişkiler geliştirdi. Ebru Yavuz, 20 yılı aşkın süredir biriktirdiği kapsamlı ruhsat, fiyat, geri ödeme ve kamu ilişkileri deneyiminin yanı sıra çalışmalarındaki olağanüstü performansı ile Takeda Türkiye Özel Ödülü’ne ve Gelişen Pazarlar Başkanı tarafından Bağlılık ödülüne lâyık görüldü.
Yeni görevlendirmesi hakkında yorum yapan Ebru Yavuz, “Takeda’nın Ukrayna ve BDT pazarlarında süregelen evrimi beni çok heyecanlandırıyor ve hastalarımızın artan ihtiyaçlarının yenilikçi tedavilerle karşılanmasını sağlamak için bölgedeki ekibimiz ve ortaklarımızla çalışmayı dört gözle bekliyorum. Ulusal sağlık sistemleriyle hastalık alanlarındaki ortaklığımız, bir yandan sürdürülebilir büyüme sağlarken diğer yandan erişimin ve genel hasta refahının da yükselmesini sağlıyor. Değerlerimizle hareket ederek, UCC çapındaki insanlara daha parlak bir gelecek sunmaya kararlıyız. Yeni yapımızla karmaşıklıkları azaltıp daha iyi ölçek ekonomilerini desteklemeye çalışırken, çalışanlarımızın ve hastalarımızın ihtiyaçları her zaman en büyük önceliğimiz olmaya devam edecek” dedi.
