Topuk kemiği ile taban çukuru arasında oluşan kemik benzeri kalsiyum birikintisi şeklinde tanımlanan topuk dikeni, ayak tabanında ciddi derecede ağrılara yol açarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur.
Daha çok sporcularda görülen fakat normal yaşamda da çok sık rastlanan topuk dikeni, her yaş grubunu etkiliyor olsa da aslında tedavisi son derece kolaydır.
Topuğun altında, önünde, ayak kemerinin hemen altında veya arkasında gelişim gösteren topuk dikeni, sağlık sorunu sebebiyle çıkabileceği gibi bundan bağımsız herhangi bir nedenle de oluşabilir. Oluşum gösterdiği yerlere göre farklı etkenlerle var olan topuk dikeni, topuğun arkasında ise çoğunlukla aşil tendonunun iltihaplanması ile ilişkilendirilmektedir. Topuğun ön kısmında oluşan topuk dikeni ise genellikle plantar fasiit ile bağlantılı görülür.
TOPUK DİKENİ NEDEN OLUR?
Çoğunlukla dış etkenlerden kaynaklanan sorunlar sebebiyle oluşan topuk dikeninin ardında yatan en önemli faktörlerden birisi ortopedik taban özelliği bulunmayan ayakkabıların çok sık giyilmesidir. Bu tür ayakkabılar ayak kemiklerinin duruşunu direkt etkilediği için kalkaneus olarak da adlandırılan topuk kemiğinin altındaki kalsiyum birikintilerine yol açar. Bunun yanı sıra çok fazla yürüyüş yapmak, ayakları zorlayan koşular, sürekli yüksek topuklu ayakkabı tercih etmek, aşırı hareketsiz bir yaşam şekli, kalıtsal hastalıklar ve yaşlılık da topuk dikenine yol açmaktadır.
TOPUK DİKENİ RİSK FAKTÖRLERİ
Çeşitli nedenlerden kaynaklı oluşan topuk dikeninde öne çıkan belirli risk faktörleri de söz konusudur. Bu risk faktörlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Topuk kemiğine, bağlara ve topuğa yakın bulunan sinirlere çok fazla stres uygulayan yürüyüş bozuklukları
- Ayağa uyumsuz ayakkabı giymek
- Aşırı kilo ve obezite
- Sert yüzeylerde tempolu yürüyüş veya koşu
- Topuğa darbe almak veya ayak burkulması sonucu oluşan yumuşak doku hasarı
- Düz tabanlık ya da yüksek ayak kemerine sahip olunması
- Uzun süre ayakta kalmak
- İlerleyen yaş
Bunların yanı sıra topuk dikenine neden olabilen bazı hastalıklar da vardır. Bunlar:
- Diyabet
- Reiter hastalığı
- Omurga ya da bel romatizması
- Yaygın idiyopatik iskelet hierostozu
- Plantar fasiit
TOPUK DİKENİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
En önemli belirtisi ayakta hissedilen şiddetli ağrı olan topuk dikeni, iki farklı ağrı şekli ile kendini göstermektedir. Bunlardan ilki sabah kalkınca ayak tabanı ağrısı ve topukta batma benzeri ağrı, ikincisi ise ayağın kullanılması sonrasında gün sonunda topukta artış gösteren ağrıdır. Özellikle sabah kalkıldığında atılan ilk 5-10 adımda çivi batması benzeri hissedilen bu ağrı, bir süre yürüdükten sonra geçmiş gibi görünse de günün ilerleyen saatlerinde tekrar başlamaktadır. Bunun yanı sıra topuk dikeninin diğer belirtileri ise şu şekildedir:
- Topuk önünde şişlik ve inflamasyon
- Topuk dikeninin oluştuğu bölge ve çevresinde sıcaklık
- Topuk altında aşırı hassasiyet hissetme
- Topuk altında kemiğe benzeyen yapıda çıkıntı oluşumu
Tüm bu etkiler, topuk dikeni oluşan kişilerde görülüyor olsa da bazı hastalarda hiçbir belirti olmadan topuk dikeni oluşumu da görülebilmektedir.
TOPUK DİKENİ TEŞHİSİ NASIL YAPILIR?
Topuk dikeni teşhisinde ortopedik muayene büyük öneme sahiptir. Topuk dikeni belirtilerini gözlemleyen hastaların ise teşhis için Ortopedi ve Travmotoloji uzmanına danışması gerekir. Muayene sırasında hastanın ayağı üstüne baktıktan sonra ayak topuğunda ağrı hissetmesi ve topukta batma hissi duyması topuk dikeni ile ilgili fikir sahibi olunmasını sağlamaktadır. Ayrıca topuk dikeni röntgen görüntüsünde görülen dikensi çıkıntıların olması da teşhise kesinlik kazandıracaktır. Bunlar haricinde bazı hastaların ayak tabanı zarının topuk kemiğine yapıştığı yerdeki ödemi veya olabilecek yırtıkları görmek için de MR istense de topuk dikeni teşhisinde MR sık istenen bir tetkik yolu değildir.
TOPUK DİKENİ TEDAVİSİ
Topuk dikeni tedavisi, teşhis sonrasında birden fazla yöntem ile yapılabilmektedir. Ayağa binen basıncı azaltmak, ağrıyla beraber iltihabı kontrol altına almak, yumaşak dokuların esnekliğini artırmak ve doku iyileşmesini teşvik etmek için yapılan topuk dikeni tedavilerinin başında ise bolca istiharat ve buz tatbiki gelir. Ayrıca topuk dikeni tedavisi sürecinde iyileşmeyi destekleyen en temel şeylerden birisi de darbe emici spor ayakkabı giymektir. Bunların yanı sıra topuk dikeni tedavisinde kullanılan diğer tedavi yöntemleri ise şu şekildedir:
- Ortez kullanımı
Bu tedavi yönteminde halka şeklinde olan tabanlıklar ayakkabı içerisine yerleştirilerek, topuktaki baskının alınması amaçlanır.
- Gece ateli ve alçıları
Gece ateli ve alçıları, basınç ve karşı basınç yöntemi ile baskıyı normale döndürmeye yardımcı olan ortopedik bir tedavi aletidir.
- Fizik tedavi
Fizik tedavi yöntemi ile topuk altında oluşan topuk dikenine ısı ile baskı uygulanarak, dikenin kırılması amaçlanır.
- Germe egzersizleri
Ayak altındaki kasların uzamasını ve güçlenmesini sağlayan bu egzersizler yapılırken, havlu veya uzun bir bezden faydalanılabilir.
- Antienflamatuar ilaçlar
İltihabın baskılanmasını sağlayan antienflamatuar ilaçlar, şişliği azaltmaya yardımcı olur.
- Eksrakorporeal şok dalgası tedavisi
Şok dalgası tedavisinde yüksek enerjili ses dalgaları kullanılarak, topuk dikeninin olduğu bölgeye yönlendirme yapılır. Böylece, plantar fasyadaki hasarın iyileşmesi sağlanır.
- Proloterapi
Proloterapi ile hasarlı yumuşak dokuya dekstroz enjekte edilerek, dokunun iyileşmesi hızlandırılmaktadır.
- PRP
PRP tedavi yönteminde hastanın kendi kanından doğal bir madde elde edilir ve topuk dikeni bölgesine enjekte edilir. Bu sayede dokunun iyileşmesi hızlanmaktadır.
- Akupunktur
Akupunktur ile vücuttaki belli bölgelere batırılan steril iğneler veya lazer ışınları vücudun iyileşme ve tamir mekanizmaları uyarılmaktadır.
- Steroid enjeksiyonları
Bu tedavi yöntemi, antienflamatuar ilaçların yeterli olmadığı hastalarda, şişlik ve ağrıların dinmesi için kullanılır.
- Ameliyat
Ameliyat, topuk dikeni tedavisinde nadiren kullanılan bir yöntemdir. Diğer tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda ameliyat ile topuk dikeni çıkarılır.