Cumartesi, Kasım 23, 2024
Ana SayfadergiÖmür Boyu Diyete Doğan Çölyak Çocukları

Ömür Boyu Diyete Doğan Çölyak Çocukları

Tarih:

İlginizi Çekebilir

Mpox Dünya Genelinde Yeniden Tırmanışta: Uzmanlar Küresel Salgına Karşı Uyarıyor!

Dünya genelinde yeniden artış gösteren Mpox (eski adıyla Maymun...

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ve gurur içinde...

Depremzede Çocuklar İçin ‘Aşı’ Uyarısı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi...

Abdi İbrahim’e 5 Kategoride Ar-Ge ödülü

Türk ilaç sektörünün 21 yıldır kesintisiz lider ismi Abdi...
- Advertisement -

Çölyak hastalığı, tahıl içerisinde yer alan glüten kaynaklı otoimmum mekanizma ile bağırsakta gelişen bir hastalıktır. Bağırsakta su emen yumuşak yüzey gibi villöz yapı ismi verilen besin maddelerinin emiliminden sorumlu parmaksı çıkıntılar bulunur. Bu hastalıkta ise glütene karşı gelişen reaksiyon neticesinde, bağırsaktaki villöz yapıdaki parmaksı çıkıntılar, kısalır ve düzleşir. Bunun sonucunda bağırsak, emicilik gücünü kaybeder ve besin emilimi bozulur. Otoimmün olduğu için de yalnızca bağırsakta kalmayan bu sistemik hastalık, beraberinde karaciğer, kemik ve beyin gibi organları da olumsuz etkileyebilir.

Ülkemizde 110 çocuktan birinde görülen çölyak hastalığının erken teşhisi için en önemli şeylerin başında ailenin bebeği ya da çocuğu iyi gözlemlemesi gelir. Bu süreçte çölyak belirtilerinden haberdar olan aile, hastalığın mümkün olduğunca erken teşhisi edilmesi konusunda etkili olacaktır.

Yapılan araştırmalara göz önünde bulundurulduğunda, çölyak hastalığına duyarlılık yaratan genler, hastaların en az yüzde 98’ini kapsarken, genetik olarak duyarlı bireylerin hepsinde ise glüten alımı ile hastalık görülmediği ortaya çıkmıştır. Bu yüzden hastalığın ortaya çıkışında çevresel faktörler ve viral enfeksiyonların da etkili olduğu düşünülmektedir.

DÜNYADA ÇÖLYAK

Avrupa ve Amerika’da en fazla rastlanan uzun süreli hastalıklar arasında yer alan çölyak, 2,5-15 yaş arasındaki çocuklarda 1/80 ile 1/300 oranında bildirilirken, glütenin çok fazla tüketilmekte olduğu Kuzey Afrika ülkelerinde ise daha sık görülür. Bunların yanı sıra tüm insanların da yüzde 0,5-1’inin çölyak hastalığından etkilendiği düşünülmektedir.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Çok çeşitli belirtilere yol açabilen çölyak, küçük çocuklarda tipik olarak büyüme geriliği, uzun süre devam eden ishal, kusma, kas zayıflığı, karın şişliği, kemik zayıflığı ve iştahsızlık ile kendini gösterir. Sonrasında bebeğin büyümesi ile geçilen ek gıdalarla glüten alımına başlaması sonucu büyüme hızı ve kilo alımı yavaşlamaktadır. Bu süreç kimi zaman haftalar kimi zaman ise aylar sürse de bebeğin kilo kaybı kendini net olarak göstermektedir.

Son zamanlarda ise tipik olmayan çölyak hastalığına daha sık rastlandığı görülür. Böyle bir durumda da çocuk genellikle 5-7 yaş aralığındadır ve bu süreçte boy kısalığı, ergenlikte gecikme, diş sorunları, karaciğer fonksiyonlarında bozukluk ve demir eksikliğine bağlı kansızlık gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca sürekli tekrarlayan karın ağrıları, şişkinlik, kusma, bulantı, sinirlilik, dikkat eksikliği, baş ağrısı, reflü ve kabızlık gibi başka şikayetlerin olduğu da gözlemlenebilir.

KİMLER DAHA RİSKLİ?

Çoğu hastalık gibi çölyak da bazı özel durumlarda daha sık görülen bir hastalıktır. Çölyak hastalığı açısından daha riskli olan grupta ise çocukluk dönemi şeker hastalığı (Tip 1 diyabet), otizm, selektif IgA, osteoporoz, depresyon, tiroidit, ataksi yer alır. Özellikle tip 1 diyabette ortalama yüzde 4,5, otoimmün tiroiditte ise yüzde 3-7,8 oranında çölyak görüldüğü için söz konusu tanıları bulunan çocukların ve çölyak/diyabet ile birinci derece akraba olanların düzenli olarak çölyak yönünden de araştırılması tavsiye edilmektedir.

SESSİZ ÇÖLYAK

Çölyak ile beraber görülen genetik sendromların başında da Down sendromu gelir. Yapılan araştırmalara göre Down sendromunda, çölyak sıklığı yüzde 3,2-10,3 arasında, Turner ve Williams sendorumunda ise yüzde 5-10 oranında ölçülmüştür. Bu verilere göre çölyaklı hastaların birinci derece akrabaları ve çölyakla beraber görülebilen hastalığı olan bireyleri risk grubu altında kabul edilir.

Risk gruplarındaki üç yaş üzeri olan ve en az bir yıldır glütenli diyetle beslenen çocukların araştırılması ve toplum taramaları sonrasında tesadüfen tespit edilen fakat hiçbir şikayeti bulunmayan vakalar sessiz çölyak grubu içerisinde yer alır. Bu verilere göre de belirti veren 1 vakaya karşılık 7 belirtisiz vaka olduğu ortaya çıkmıştır.

ÇÖLYAK TANISI

Çölyak tanısında ilk olarak özel laboratuvar tetkikleri gerekli görülür. İki yaşından büyük çocuklarda ise endoskopik yol ile ince bağırsak biyopsisi yapılarak, tanı kesinleştirilebilmektedir. Fakat çocuğun, tanı konduktan sonra ömür boyu sürmesi gereken glütensiz diyete başlaması gerekir.

NE TÜKETİLMELİ?

Çölyak teşhisi konulan çocukların, teşhis sonrasında ömür boyu sürecek glüten diyetine başlaması gerekmektedir. Çölyak hastalarının tüketebilecekleri, içerisinde glüten yer almayan gıdaları ise şu şekilde sıralamak mümkün olacaktır:

  • sebze ve meyveler
  • bakliyatlar (nohut, mercimek, kuru fasulye)
  • şeker çeşitleri (esmer şeker, beyaz şeker, pudra şekeri)
  • katkısız yağlar ve sıvı yağ çeşitleri
  • üzüm çekirdeği unu, nohut unu, kestane unu, soya unu, mısır unu, pirinç unu, patates unu
  • mısır
  • pirinç
  • patates
  • yumurta
  • reçel, bal, pekmez
  • balık, sığır eti, dana eti, kuzu eti, kümes hayvanı
  • su, kahve, siyah çay, bitki çayı, meyve suyu
  • baharat çeşitleri

ÇÖLYAK DİYETİ

Glütenli gıdaların yer almadığı çölyak diyetinde, doğal halleriyle glütensiz olan gıdalar haricinde, sıfır glüten olarak tanımlanan ürünler içerisinde glüten bulunabilmektedir. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, (FAO) 2007 yılı itibariyle bir kilogramda 20 miligramdan fazla glüten içermeyen ürünleri glütensiz gıda olarak kabul etmiştir ve bu uygulama, Türkiye içerisinde de geçerlidir. Çölyak hastalarının tüketmemesi gereken besinler ise şu şekildedir:

  • çavdar, buğday, arpa ve bunların olduğu ürünler
  • irmik, bulgur
  • makarna, şehriye, kuskus
  • un ve unlu mamuller
  • una batırılarak hazırlanan tavuk, et, balık
  • malt kullanılan alkol ürünleri
  • boza ve tüm mayalı içecekler
  • tarhana, şehriye, erişte çorbaları, hazır çorbalar, düğün çorbası
  • glüten içeren çikolata, sakız çeşitleri
  • glüten içeren soslar
  • tuzlu ve soslu kuruyemişler
- Advertisement -

En Son İçerikler