Pazar, Aralık 22, 2024
Ana SayfaSAĞLIK SEKTÖRÜİlaç EndüstrisiCOVID-19 Sonrası Türkiye’de Hayvancılık Sektörü” Konulu Online Toplantı Düzenlendi

COVID-19 Sonrası Türkiye’de Hayvancılık Sektörü” Konulu Online Toplantı Düzenlendi

Tarih:

İlginizi Çekebilir

AstraZeneca Türkiye Akciğer Sağlığı İnisiyatifi’ni hayata geçirdi

Akciğer kanseri farkındalığı için Türk Tıbbı Onkoloji Derneği iş...

Mpox Dünya Genelinde Yeniden Tırmanışta: Uzmanlar Küresel Salgına Karşı Uyarıyor!

Dünya genelinde yeniden artış gösteren Mpox (eski adıyla Maymun...

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ve gurur içinde...

Depremzede Çocuklar İçin ‘Aşı’ Uyarısı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi...
- Advertisement -

Yenilikçi konumuyla hayvan sağlığı sektörüne yön veren Boehringer Ingelheim, pandemi sürecinde hayvancılık sektörünü değerlendirmek için “COVID-19 Sonrası Türkiye’de Hayvancılık Sektörü” başlıklı online bir toplantı düzenlendi. 370 veteriner hekim ve sektör paydaşının katıldığı toplantıda pandemi sonrasında sektörü bekleyenler ve pandeminin sektör üzerindeki ekonomik ve davranışsal etkileri masaya yatırıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı Ülke Müdürü Kubilay Destegüloğlu, “İçinde bulunduğumuz COVID-19 pandemisi süreci hem global açıdan hem de ülkemiz açısından önemli değişimleri beraberinde getirdi. Bu toplantı ile amacımız, değerli veteriner hekimlerimiz ve sektör paydaşlarımızla genel bir değerlendirme yapmak ve hem bizi nelerin beklediğini hem de odaklanmamız gerekenleri konuşmak.Önemli olanın, böylesine beklenmedik dönemlerde de sağduyulu adımlar atarak şartlara uyum sağlamak. İşte bu yüzden, sektör olarak attığımız tüm adımlarda paydaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Toplantıda; CNN Türk Ekonomi Editörü Cem Seymen, Davranış Bilimleri Araştırmacısı, Senarist, Oyuncu ve Yazar Mehmet Auf da konuşmacı olarak yer aldı.

“Hayvan refahını korurken kaliteli besleyici gıda sunabilmek gıda güvenliğinin anahtarını oluşturuyor”

Yaptığı konuşmada hayvan sağlığı sektörünün geleceğini şekillendirecek trendleri değerlendiren Destegüloğlu, “Bize göre, önümüzdeki yıllarda pazar trendlerinden biri, protein ihtiyacına yönelik artan talep olacak. En güncel sayılar; büyüme, kentleşme, servet artışı ve sonucunda ortaya çıkacak tüketim davranışı değişikliklerinin ardından hayvansal protein talebinin yüzde 70 artacağını gösteriyor. Çevresel açıdan sürdürülebilir koşullarda hayvan refahını korurken besleyici gıda sunabilmek, pek çok insan için gıda güvenliğini sağlamanın anahtarını oluşturuyor” açıklamasında bulundu.

“Hayvan sağlığında esas olan hastalıkları önlemektir

Hayvan sağlığında esas olanın hastalıkları daha oluşmadan önlemek olduğuna dikkat çeken Destegüloğlu, “Modern veteriner tıbbı, üretim hayvanlarının bize daha az ayak iziyle yeterli ve sağlıklı protein sunabilmelerini sağlamak ve bir yandan da refahlarına saygı göstermek için hastalıkları tedavi etmenin yanı sıra önlemeye odaklanarak gelişti. Biz de Boehringer Ingelheim olarak ürün, hizmet ve yaklaşımlarımızla buna katkıda bulunuyoruz. Merkezimize hastalıkların önlenmesini alıyoruz ve ürün, hizmet ve yaklaşımlarımızı buna göre belirliyoruz. Buna ek olarak; hayvan, çevre ve gıda tedarik zincirini ciddiyetle dikkate alan entegre bir yaklaşıma odaklanıyoruz. Dünyanın her yerinde daha güvenli gıda tedarikinin geliştirilmesinde de aktif rol oynuyoruz” dedi.

“Önceliğimiz ürünlerimizin tedarikini kesintisiz şekilde sürdürmek

Hayvan sağlığı alanındaki en büyük aşı ve ilaç tedarikçilerinden biri olan Boehringer Ingelheim’ın Türkiye’deki hayvancılık sektörünün güçlenmesinde önemli bir görev üstlendiğini belirten Destegüloğlu, “Boehringer Ingelheim Türkiye Hayvan Sağlığı olarak, önceki yıla göre yüzde 35’in üzerinde bir büyüme oranına ulaştık. Bu başarıları ile hayvan sağlığı alanında bağlı bulunduğumuz Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgesinin en hızlı büyüyen ülkesi konumundayız. Aşılar, parazitler ve terapötikler alanında yenilikçi çözümler geliştirmeye odaklanıyor; portföyümüzde yer alan gelişmiş, koruyucu sağlık ürünleri ile hayvan sağlığını koruma konusunu merkezimize alıyoruz” dedi.

Destegüloğlu, pandemi sürecinde de Boehringer Ingelheim olarak en önemli önceliklerinin hem insan hem de hayvan sağlığını geliştirme hedefiyle ürünlerin tedarikini kesintisiz şekilde sürdürmek olduğunu belirterek global alt yapısı sayesinde tedarikten servis ve desteğe kadargereken tüm adımlarıattıklarına dikkat çekti. Özellikle global tedarik zinciri konusunda kesintisiz bir performansla üst düzey bir hizmet sunduklarını Destegüloğlu, “Boehringer Ingelheim olarak tüm bölgelere ürünlerimizi kesintisiz bir şekilde tedarik etmeyi sürdürüyoruz. Şu an için salgından etkilenen ülkelerden sağlanan malzeme konusunda önemli bir tedarik zinciri sorunları yaşamıyoruz. Ürünlerimizin büyük çoğunluğu için uzun süre yetecek güvenli seviyede stokumuz bulunuyor ve her gün gelişen durumu yakından takip ediyoruz” bilgisini verdi.

COVID-19 mücadelesiyle ilgili olarak da önemli adımlar attıklarının altını çizen Destegüloğlu, “COVID-19 mücadelesi için Ar-Ge alanında çalışan 100’den fazla bilim insanı ile oluşturduğumuz ve giderek büyüyen bir Ar-Ge ekibimiz var. Bu ekip Ocak ayından itibaren potansiyel tedavi çözümleri bulmak için büyük bir özveriyle çalışıyorlar. Bununla birlikte; dünya çapında ihtiyacı olan sağlık kurumlarına ve topluluklara daha fazla finansal yardım, koruyucu malzeme ve ilaç bağışı ulaştırmak amacıyla bir Global Destek Programı oluşturduk. Ashoka iş birliği ile yürüttüğümüz Daha Fazla Sağlık girişimi üzerinden başlattığımız bu program kapsamında, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki yerel acil ihtiyaçlara katkıda bulunmak amacıyla madde ve ayni bağış fonu 5,8 milyon Euro’ya ulaştı. Ek olarak; özellikle tıp veya hemşirelik eğitimi almış gönüllülerin yardımına acil ihtiyaç duyulduğu bu salgında; çalışanlarımızı onaylı kuruluşlarda mücadeleye destek vermek için gönüllü olarak çalışmaya da teşvik ettik. Gönüllü olarak bu çalışmalarda yer almak isteyen çalışma arkadaşlarımıza 10 güne kadar ücretli izin imkanıtanıdık” bilgisini verdi.

“Gıda bağımsızlığının ne kadar önemli olduğunu anladığımız bir dönemden geçiyoruz

Pandemi sonrası hayvancılık sektörünü bekleyen değişikliklerle ilgili önemli bilgiler paylaşan Cem Seymen, “Sanayileşmenin en temel yapı taşı hayvancılık. Gıda bağımsızlığı açısından değerlendirdiğimizde hayvancılığın milletler için ne kadar önemli olduğunu böyle bir dönemde çok net bir şekilde gördük. Böylesine kritik bir dönemde ihracatın durmasıyla her ülkenin gıda üretimi konusunda kendisine güvenmesinin ne kadar gerekli olduğunu gördük. Salgın her ülkeye kendi içindeki gücü harekete geçirmesindeki gerekliliği gösterdi. Bu farkındalık bize gösteriyor ki, özellikle gıda üretimi konusunda ülke olarak kendine yetemiyorsan küreselleşmenin hiçbir anlamı yok” dedi. Hayvan sağlığının insan sağlığı açısından çok elzem olduğuna dikkat çeken Seymen, “Hayvancılık sektörünün gelişmesi ve bu konuya yatırım yapılması insan sağlığı için de çok önemli bir konu. Tükettiğimiz et sağlığımızla doğrudan ilişkili ve sağlıklı bir toplum için bunu merkeze almamız hayati önem taşıyor. Bu nedenle hayvancılıkta yerel üretime yönelmemiz gerektiğini bir kez daha anladık. Ülke olarak aksiyonlarımızı buna göre almalı ve Türkiye’de hayvancılık sektörünün gelişimini sonuna kadar desteklemeliyiz” açıklamasında bulundu.

“Veteriner hekimler pandemi ile mücadelede çok önemli bir rol oynuyor

Yaptığı konuşmasında, pandemi ve sonrasında veteriner hekimler için çalışma modelinin nasıl değiştiğine değinen Mehmet Auf ise, “İçinde bulunduğumuz COVID-19 sürecinde veteriner hekimlerin ne kadar önemli bir iş yaptığı bir kez daha anlaşıldı. Özellikle pandemiyle mücadelede çok büyük bir rol oynuyorlar. Bu konudaki öngörüm, veteriner hekimlerin sürece liderlik edeceği ve mesleki anlamda yükseliş yaşayacağı bir dönemin yaklaştığı yönünde” bilgilerini paylaştı. Şartlar ne olursa olsun hayvancılık sektörünün ayakta kalmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Auf, “Veteriner hekimlerimiz pandemi sürecinde de yeni normale hızla adapte olarak sektör beklentilerini karşılamak için büyük bir özveriyle çalıştı. Bu süreçte onlara çok iş düşüyor. Hem hayvancılık sektörünün sürdürülebilir bir gelişim göstermesi sürecinde veteriner hekimlerin gösterdiği bu özveri çok büyük bir rol oynuyor” dedi.

- Advertisement -

En Son İçerikler