AstraZeneca olarak, hastalara yeni tedavi seçenekleri sunmak için bilimin öncü gücüyle çalışan son derece yetenekli ve tutkulu bilim insanlarından oluşan bir ekibe sahibiz. Elde ettiğimiz bu başarı aynı zamanda; dönüşüm yaratan tedaviler geliştirdiğimiz, gelişmiş ve çığır açan bilimsel yaklaşımımızı erken aşamadaki projelerimizde kullandığımız ve binden fazla makalemizi yayınladığımız rekor kıran başarılarla dolu bir yılı ifade ediyor.
Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde lisans ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. İlaç sektörüne 1998 yılında adımımı attım. AstraZeneca’daki hikayem ise 2002 yılında başladı. Çoğunlukla ticari fonksiyonlarda olmak üzere, neredeyse görev almadığım bir rol kalmadı diyebilirim. İlk görevim de merkezi sinir sistemi tedavi alanındaki ürün müdürlüğüydü. Ardından sırasıyla kardiyovasküler, gastrointestinal, solunum, metabolizma ve onkoloji gruplarında çalıştım. 2012 yılından bu yana da AstraZeneca Türkiye Yönetim Kurulu üyesiyim. Bu görevim sırasında pazarlama direktörü olarak çalıştım ve son olarak da iki tedavi alanından sorumlu iş birimi direktörü olarak yaklaşık iki yıldır görev yapıyordum. Haziran 2017 tarihinden itibaren de Ülke Başkanı olarak görevime devam ediyorum.
Yaklaşık 100’den fazla ülkede satış yapan, 18 ülkede üretim faaliyetlerini sürdüren AstraZeneca’nın Türkiye’deki yapılanması ve faaliyetlerinden kısaca bahsedebilir misiniz?
İsveç merkezli Astra AB ve İngiltere merkezli Zeneca Group’un birleşmesiyle 1999 yılında kurulan AstraZeneca, merkezi İngiltere Cambridge’de bulunan bir İngiliz-İsveç ilaç ve biyoloji şirketidir. 2017 yılında reçeteli ilaç satışları bazında dünyanın en büyük 11’inci ve Ar-Ge yatırımları bazında ise dünyanın en büyük 7’inci ilaç şirketi olmuştur. Bugüne dek Cambridge Antibody Technology (2006), MedImmune (2007), Spirogen (2013), Definiens (2014) ve ZS Pharma (2015) gibi birçok önemli kuruluşu bünyesine katmıştır. Yılda ortalama 5,9 milyar dolar Ar-Ge yatırımı yapan, yüz milyonlarca kişiyi tehdit eden hastalıklara yönelik tedavilerini 100’den fazla ülkede hizmete sunan ve 17 ülkede üretim yapan bir firmayız. 1999 yılından bu yana ise 400’ü aşkın çalışanımızla, Kardiyovasküler & Renal ve Metabolik Hastalıklar, Onkoloji ve Solunum olmak üzere dört ana tedavi alanında, 29 bölge ve yaklaşık 300 kişilik saha kadromuzla Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz.
AstraZeneca dünyanın bilim alanında faaliyet gösteren en iyi 20 işvereninden biri seçildi. Bu başarıyı neye borçlu olduğunu düşünüyorsunuz?
Bilim alanında imza attığımız başarıları böylesine gurur verici bir ödülle taçlandırmak harika bir duygu. Bu haber, işlerini en iyi şekilde yapan bilim insanlarımız ve yaptıkları işe tutkuyla bağlı olan çalışanlarımız için de son derece motive edici bir gelişme. AstraZeneca olarak, hastalara yeni tedavi seçenekleri sunmak için bilimin öncü gücüyle çalışan son derece yetenekli ve tutkulu bilim insanlarından oluşan bir ekibe sahibiz. Elde ettiğimiz bu başarı aynı zamanda, dönüşüm yaratan tedaviler geliştirdiğimiz, gelişmiş ve çığır açan bilimsel yaklaşımımızı erken aşamadaki projelerimizde kullandığımız ve binden fazla makalemizi yayınladığımız rekor kıran başarılarla dolu bir yılı ifade ediyor. Ayrıca hastalara daha faydalı olacak sonuçlar sunabilmek için bilimi en iyi biçimde kullanmaya olan güçlü taahhüdümüzün bir kanıtı olarak öne çıkıyor.
Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
2019 yılı veya ilerleyen dönemlerde pazara sunulacak yeni ürünleriniz var mı? Tromboz, ateroskleroz, yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve diyabet ile ilgili komplikasyonlar da dâhil olmak üzere kardiyovasküler ve metabolik hastalıkları olan kişilerin yaşamlarını değiştirmeye yardımcı olacak ilaçlar sağlamak üzere çalışıyoruz. Yeni tedavilerin geliştirilmesine ve mevcut ilaçlarımızın bilimsel olarak daha iyi anlaşılmasına yatırım yaparak karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlar konusunda olası yeni endikasyonları keşfetmeyi amaçlıyoruz. AstraZeneca Türkiye olarak, ülkemizdeki kanser hastaları ve hekimlerimizin hayatlarına 18 klinik çalışma ile katkıda bulunuyoruz. Bu klinik çalışmalarımız ağırlıklı olarak akciğer kanseri, meme kanseri ve immuno onkoloji alanlarında yer alıyor. Aynı zamanda, astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi solunum hastalıklarında yeni kombinasyonlar, biyolojik ürünler ve cihazları kullanarak pek çok yeni ilaç geliştirmeyi amaçlamaktayız.
2019’da Türkiye AstraZeneca’nın hedefleri neler olacak?
Faaliyet gösterdiğimiz tüm yıllarda olduğu gibi her anında hastalarımızın hayatına daha fazla değer katmak için çalıştığımız 2018 yılını geride bırakıp heyecanla girdiğimiz 2019’da AstraZeneca ailesi olarak farklı bir heyecanı daha yaşıyoruz. İkisi de ayrı ayrı köklü geçmişlere sahip İsveç merkezli Astra ve İngiltere merkezli Zeneca ilaç firmaları, bundan tam 20 yıl önce 1999 yılında güçlerini sağlık için birleştirdi ve dünyanın en önemli ilaç şirketlerinden birini oluşturdu. Ve bu birleşmeden 20 yıl sonra bugün, AstraZeneca, faaliyet gösterdiği alanlarda tüm dünyadaki hastalar için yaşama değer katma niteliğindeki tıbbi gelişmelere imza atacak güce sahip. Bugün geldiğimiz noktada 2019 yılı kurumsal hedeflerimizin başında ürün hattımızda bulunan yenilikçi tedavilerin Türk hastalara ulaşması için süreçlerin mümkün olduğunca hızlandırılması, Türkiye’de hem faz çalışmalarının hem de gerçek hayat koşullarında yapılan klinik çalışmaların sayılarının daha da artırılması geliyor. Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de medikal ve ekonomik anlamda daha fazla katma değer yaratmak, faaliyet gösterdiğimiz tedavi alanlarında “hastalar önceliğimizdir” inancımızla özveriyle çalışmaya devam etmek de öncelikli hedeflerimizden. AstraZeneca Türkiye olarak çalışan sadakatini ve bağlılığını son derece önemsiyor ve her zaman olduğu gibi önceliklendiriyoruz. “Liderlik, organizasyonel etkinlik, yetenek ve gelişim” konularında pozitif değişim yaratmak amacıyla çalışanlarımıza sürekli yeni fırsatlar sunmak ve 2019 yılında da farklı uygulamaları iş hayatımıza adapte etmek istiyoruz çünkü takım arkadaşlarımız bizim en önemli değerimiz.
