Pazartesi, Aralık 2, 2024
Ana SayfaSAĞLIK DOSYASIHipertansiyonHareketsizlik, Tuzlu Beslenme, Şişmanlık ve Yaşlanma En Sık Hipertansiyon Sebebidir

Hareketsizlik, Tuzlu Beslenme, Şişmanlık ve Yaşlanma En Sık Hipertansiyon Sebebidir

Tarih:

İlginizi Çekebilir

Mpox Dünya Genelinde Yeniden Tırmanışta: Uzmanlar Küresel Salgına Karşı Uyarıyor!

Dünya genelinde yeniden artış gösteren Mpox (eski adıyla Maymun...

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ve gurur içinde...

Depremzede Çocuklar İçin ‘Aşı’ Uyarısı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi...

Abdi İbrahim’e 5 Kategoride Ar-Ge ödülü

Türk ilaç sektörünün 21 yıldır kesintisiz lider ismi Abdi...
- Advertisement -

Tütün ve alkol kullanılmaması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, tuz tüketiminin azaltılması, fazla kilo veya şişmanlık varsa kilo verilmesi yüksek tansiyonun kontrol altına alınması için yeterli olabilir. Eğer yeterli olmazsa hekim kontrolünde ilaç başlanabilir.

Hipertansiyon ülkemizde ve dünyada en yaygın rahatsızlıklardan birisi olarak biliniyor, mevcut durumda ülkemizde ve dünyada prevelans ne durumda ?

Dünyada her sekiz ölümden biri hipertansiyona bağlı, tüm dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan hipertansiyonun inme, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği gibi çoğu kez geri dönüşü olmayan ağır sonuçlara yol açan ciddi bir halk sağlığı problemidir. Dünyada her 8 ölümden birinin hipertansiyona bağlı olduğunu, 2025 yılında dünyada erişkin nüfusun yüzde 30’unun hipertansiyon hastası olmasının beklendiğini ve bu oranın bir buçuk milyar insan anlamına geliyor. Türkiye’de ise 2003 yılı verilerine göre 15 milyonun üzerinde hipertansiyon hastası bulunduğunu, bunların yalnızca yüzde 40’ının hastalığının farkında olduğunu bulunmuştu yeni verilerde bu oran %55 yükselmiştir. Hipertansiyon farkındalık oranı kadınlarda daha yüksektir. Ülkemizde hipertansiyondan haberdar olma oranları, eskiye göre bir miktar düzeltme olmakla birlikte yeterli değil. Hipertansiyonu olan hastaların ancak yüzde 55’i tansiyonunun yüksek olduğunu biliyor, yani her 100 hipertansiyonlu vatandaşımızın 45’i tansiyonunun yüksek olduğunun farkında dahi değil. Türkiye’de hipertansiyonun görülme sıklığı son derece yüksek. 140-90 mmHg eşik değer alındığında ülkemizde erişkin nüfusun yüzde 31,2’sinde hipertansiyon var. Kadınlarda bu oran yüzde 36, erkeklerde ise yüzde 30 oranındadır.

Hipertansiyona yol açan nedenler hakkında bilgi alabilir miyiz ?

Hipertansiyon bir sebebe bağlı ise sekonder, birçok sebebin uçlandığı ama net kesin nedeni bilinmeyene ise esansiyel veya primer arteryal hipertansiyon olarak tanımlıyoruz. Büyük çoğunluğu %90 kadarı esansiyel, %10 kadarını sekonder hipertansiyondur.Sekonder hipertansiyonun en sık sebebi buğun için erişkinlerde obezitenin gece horlaması ve apnelerin eşlik ettiği uyku apnesi başta gelmektedir. Diğeri böbrek yetersizliği,hiperaldosteronizm, cuşhing,akromegali gibi metabolik sebepler. Çocukluk ve genç erişkinlerde aort koartasyonu ve böbrek yetersizliği ve endokrin sebepler sekonder hipertansiyonun nedenleri arasında yer almaktadır.Esansiyel hipertansiyon çok faktörlü çevresel genetik bilinmeyen etkenlerin etkisi ile damar içindeki basınç yüksekliğidir. Bugün en fazla kabul gören hipotez böbrekten sodyum atılımında bozulma ona bağlı volüm artışı santral sinir sistemi,renin anjiotensin aldosteron sisteminin aktivasyonu ile önce volüm artışı sonrası periferik küçük damarlarda vazokontriksiyon ile periferik direnç artışı sorumlu tutulmaktadır. Hareketsizlik,tuzlu beslenme, şişmanlık ve yaşlanma en sık hipertansiyon sebebidir.

Hipertansiyona bağlı ortaya çıkan diğer rahatsızlıklarla ilgili sizden bilgi alabilir miyiz ?

Hipertansiyon tedavi edilebilir ve tedavi ile korunabilir bir hastalıktır. Tüm kalp hastalıklarının oluşumunda en önemli bağımsız risk faktörüdür. Ateroskleroz oluşumunda kalp yetersizliği kalp krizi felç ve beyin kanaması gibi komplikasyonlara sebep olur eğer hipertansiyonu tedavi ederseniz bunların oluşmasını engellersiniz. Tedavi edilebilir ve modifiye edilebilir majör bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Tüm dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan hipertansiyonun inme, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği gibi çoğu kez geri dönüşü olmayan ağır sonuçlara yol açan ciddi bir halk sağlığı problemidir.

Hipertansiyon tedavileri ile ilgili olarak son iki yılda güncel bir çalışma, kılavuz veya bir sonuç yayınlandı mı ?

2015 de ABD de SPRİNT çalışması yayınlandı sıkı tansiyon düşmesinin ılımlı tansiyon düşmesinden daha iyi olduğu sonucu çıktı.2017 USA HT kılavuzu yayınlandı tansiyon sınırını 130/80 mmHg e indirdi ve yüksek riskli hastalarda evre 1 diye tanımladığı 130-140/80-85 mmHg tedavi başlanmasını önerdi. 2018 Avrupa hipertansiyon kılavuzu(esc) yayınlandı o ise tanımı değiştirmedi 140/90 mmHg ve üzerine hipertansiyon olarak tanımladı. Türk hipertansiyon uzlaşı raporu hazırladık 1 ay sonra TKD arşiv dergisinde yayınlanacak biz ESC kılavuzu bize daha uygun bulduk ona göre hazırladık. Hipertansiyon evredendi ve risk skoru kullanılarak 10 yıllık kardiyovasküler risk hesaplanarak riske gör bireyselleştirilmiş tedavi önerilmektedir. Evre 2 ve üzeri, yüksek riskli ve hipertansiyona bağlı organ hasarı olan hastalara yaşam biçimi değişikliğine ilave ilaç tedavisi önerilmektedir. Organ hasarı olmayan evre 1 hipertansiyon hastasına ise yaşam biçimi değişikliği önerilmektedir.

Türk Kardiyoloji Derneği ve TKD HT Çalışma Grubu olarak hipertansiyon ile mücadele neler yapmaktasınız ? Ne gibi projeler yürütmektesiniz ?

Halkın sağlığını korumak amaçlı gönüllü sivil toplum kuruluşuyuz. Sağlık hizmeti veren profesyonellere yönelik kongre seminer kurs toplantı ile hizmet içi eğitim amaçlı bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz. TKD düzenlediği kongrede pratisyenden dâhiliye ve kardiyoloji uzmanlarına yönelik bilgilerini güncelleyen yenilikleri öğretici konferans ve kurslar ile artırmaya çalışıyoruz. Ülkemizin diğer sivil toplum kuruluşları olan dâhiliye iç hastalıkları nefroloji ve endokrin derneği ile ortaklaşa Hipertansiyon ulusal uzlaşı raporu hazırlıyoruz. Sağlık bakanlığına endokrin metabolizma ve nefroloji derneği ile tuz şeker oranlarını gıdalarda azaltıp hipertansiyon ve diyabeti azaltıcı önlemleri bakanlığa öneri olarak sunuyoruz. Hipertansiyon alanında gelişmeleri ve uyarıları basın bülteni ve ht bülteni çıkartarak yapıyoruz. Nefroloji, iç hastalıkları, endokrin ve nefroloji derneklerinin ortak katılımı ile ülkemizde sekonder hipertansiyon sıklığını araştırmak için çalışma başlatıyoruz. Halkın hipertansiyon farkındalığını artırmak için Servier ilaç firmasını desteği ile “ Değerini Bil “ adıyla sosyal farkındalık projesi başlattık. TKD Hipertansiyon Çalışma Grubu olarak genel önerilerimiz Tütün ve alkol kullanılmaması, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, tuz tüketiminin azaltılması, fazla kilo veya şişmanlık varsa kilo verilmesi yüksek tansiyonun kontrol altına alınması için yeterli olabilir. Eğer yeterli olmazsa hekim kontrolünde ilaç başlanabilir.

Hipertansif Bireylerin Dikkat Etmesi Gereken Önerilerimiz

Hipertansif bireyler;

· Tütün ve alkol kullanımından vazgeçilmeli,

· Sağlıklı beslenmeli,

· Fazla kilolu/obez ise kilo vermeli,

· Fizik aktiviteleri düzenli yapmalı

· Tuz kullanımını azaltmalı,

· Düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli,

· İlaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalı

· Kan basıncı düzenli izlemeli/ izlenmesini sağlamalıdır.

Prof. Dr. Atila Bitigen Kimdir?
Prof. Dr. Atilla Bitigen 1973 yılında doğdu. Lisansını 1997 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 2002 yılında kardiyoloji alanında Yüksek Lisans Tıpta Uzmanlık alanını tamamladı. 2007 yılında kardiyoloji alanında TC. Sağlık Bakanlığı Koşuyolu Kalp ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde doçentlik ünvanını aldı. 2013 yılında Kemerburgaz Tıp Fakültesi’nde kardiyoloji alanında profesör ünvanını aldı.

2008 yılında TC. Sağlık Bakanlığı Koşuyolu Kalp ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Klinik Şef Yardımcılığı yaptı. Medical Park Hospital Fatih Hastanesi’nde 2009 yılından bu yana halen Kardiyoloji Direktörlüğü görevini üstlenmektedir. 2013 yılından bu yana Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. ünvanı ile eğitim vermektedir. 2018 yılından bu yana TKD Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanlığı’nı yürütmektedir.

- Advertisement -

En Son İçerikler