Perşembe, Ekim 10, 2024
Ana SayfaSAĞLIK SEKTÖRÜİlaç EndüstrisiBoehringer Ingelheim, EMPEROR-Reduced Faz III Araştırmasının Sonuçlarını Duyurdu

Boehringer Ingelheim, EMPEROR-Reduced Faz III Araştırmasının Sonuçlarını Duyurdu

Tarih:

İlginizi Çekebilir

Mpox Dünya Genelinde Yeniden Tırmanışta: Uzmanlar Küresel Salgına Karşı Uyarıyor!

Dünya genelinde yeniden artış gösteren Mpox (eski adıyla Maymun...

Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun!

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını coşku ve gurur içinde...

Depremzede Çocuklar İçin ‘Aşı’ Uyarısı

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi...

Abdi İbrahim’e 5 Kategoride Ar-Ge ödülü

Türk ilaç sektörünün 21 yıldır kesintisiz lider ismi Abdi...
- Advertisement -

Dünyanın lider ilaç şirketlerinden Boehringer Ingelheim, EMPEROR-Reduced Faz III klinik araştırmasının ejeksiyon fraksiyonu azalmış kronik kalp yetmezliği olan yetişkin hastalarda olumlu sonuçlar verdiğini duyurdu. Primer sonlanım noktasına ulaşan klinik araştırma, kalp yetmezliğine bağlı kardiyovasküler ölüm veya hastaneye yatış riskini azaltmada standart tedaviye ilave olarak empagliflozin (10mg) kullanımının plaseboya göre üstünlüğünü ortaya koydu.

Birçok Orta Doğu ülkesinde kalp yetmezliği risk faktörlerinin yaygınlığında artış gözlemlenirken bunların Batıdaki muadil nüfuslara kıyasla en az 10 yıl daha erken gelişmeye başladığı görülüyor. Risk faktörleri arasında diyabet, obezite ve yüksek tansiyon yer alıyor. Ejeksiyon fraksiyonu azalmış kalp yetmezliği, kalp kaslarının etkin bir şekilde kasılmaması ve normal çalışan bir kalbe göre vücuda daha az kan pompalamasıyla oluşuyor. Kalp yetmezliğiyle ilişkilendirilen nefessiz kalma ve yorgunluk gibi semptomlar, yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyebiliyor. Kalp yetmezliği tedavisine duyulan ihtiyaç hala yüksek oranda karşılanmamış durumda ve hali hazırda teşhis edilen kişilerin yaklaşık yüzde 50’sinin beş yıl içinde hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor.

EMPEROR-Reduced klinik araştırmaları, tedavilerin kalp – böbrek – metabolik koşullar genelindeki etkilerini inceleyen ve herhangi bir SGLT2 inhibitörünü en geniş ve en kapsamlı olarak ele alan EMPOWER klinik araştırma programının bir parçasıdır. EMPA-REG OUTCOME® araştırmasının bulgularını geliştiren bu olumlu sonuçlar, empagliflozin’in bu son derece yaygın duruma sahip hastaların karşılanmamış tedavi ihtiyacını karşılama açısından potansiyel sunduğunu göstermektedir.

EMPEROR-Reduced klinik araştırmasının tam sonuçları, Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin (ESC) 29 Ağustos’ta düzenlenecek kongresi sırasındaki bir “hotline” oturumunda sunulacak. Sonuçları 2021 yılında beklenen ikinci bir klinik araştırma olan EMPEROR-Preserved ise empagliflozin’in ejeksiyon fraksiyonu azalmış kronik kalp yetmezliği hastalarının – ki bu tür kalp yetmezliği olan kişiler için henüz hiçbir tedavi seçeneği olmaması nedeniyle bu alanda yüksek oranda karşılanmamış bir ihtiyaç bulunuyor- kardiyovasküler ölüm ve kalp yetmezliğine bağlı hastaneye yatış vakaları üzerindeki etkisini inceleyecek.

Ülkemizde 2017 yılında ruhsatlandırılmış olan empagliflozin erişkinlerde, yeterli kontrol sağlanamayan Tip-2 diyabet mellitus tedavisinde, diyet ve egzersizle birlikte intolerans nedeniyle metformin kullanımının uygun bulunmadığı durumlarda monoterapi olarak ve/veya diyabet tedavisi için kullanılan ilaçlara ek olarak kullanılmak üzere endikedir. Empagliflozinin halihazırda kalp yetmezliği tedavisinde kullanım endikasyonu bulunmamaktadır.

- Advertisement -

En Son İçerikler